Eskiden bu okulda sadece 50 öğrenciye ders verdiğimi bilenleriniz var. | Open Subtitles | بعضكم يعلم أنني كنت أدرس خمسون طفلاً فقط في هذه المدرسة |
LM: Şu anda Connecticut Üniversitesi'nde okuyorum | TED | لوك: حسناً، انا الآن أدرس في جامعة كونيتيكت. |
Aslında sınavıma çalışmam için evde olmam gerekiyor, idare hukuku. | Open Subtitles | لديّ امتحانات بعد بضعة أسابيع يُفترض أني في البيت أدرس القانون المدني.. |
Papaz okulunda rahip olmak için eğitim alırken başıma bir şey geldi. | TED | حدث شيء ما بينما كنتُ أدرس في المعهد الديني وأتدربُ لأصبح كاهنًا. |
Bir daha profesyonel öğretmenlik yapmayacak olsam da örnek oluşturmak için kara tahtaya ve bir sınıfa ihtiyacım olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | وبالرغم من أنني لن أدرس مجدداً إحترافياً, فقد لاحظت أنني لست بحاجة إلى لوح أسود أو صف دراسي لأقدم مثلاً. |
Geleceğin nasıl olacağını anlayabilmek için her tür yapı üzerinde çalışma yapmaya çalıştım; ama son zamanlarda doğa üzerine çalışmalar yapıyorum. | TED | حاولت أن أبحث في كل أنواع المنظمات كي أستنتج كيف يمكن أن يكون شكل المستقبل، لكنني مؤخراً أصبحت أدرس الطبيعة. |
Pekâlâ, dört saat erken geldin ve ders çalıştığımı biliyordun. | Open Subtitles | انت هنا مبكِّراً بـ4 ساعات و علمت أنني سأكون أدرس |
Beyzbol oyuncusu olabilirim ama nasıl ders çalışıldığını hatırladığımı sanıyorum. | Open Subtitles | ربما كنت لاعب بيسبول, ولكنني أظن أنني أعرف كيف أدرس. |
Bu hafta vizelerim var ders çalışmak için günlerdir uyumuyorum. | Open Subtitles | أختبارات العام الدراسي هذا الأسبوع و كنت مستيقظة أدرس لأيام |
Evet hanımefendi. Yargıç Earp'ün yanında hukuk okuyorum. | Open Subtitles | نعم سيدتي أنا أدرس القانون مع القاضي إيرب |
Ben tıp okuyorum. O otobüse her gün binerim. | Open Subtitles | أنا أدرس الطب و أنا أستقل الحافلة كل يوم |
- Zorunlu olduğu için okuyorum. - Avcı el kitabı şart koşuyor. | Open Subtitles | أنا أدرس لأن هذا مطلوب كتاب المبيدة المرشد يصر على ذلك |
Hemen eve kapanıp ayrıntılar üzerinde çalışmam gerek. | Open Subtitles | عليّ أن أعود إلى البيت، أغلق على نفسي و أدرس جميع التّفاصيل |
Bunları araştırmak Ve icat etmek için aylar boyunca çalışmam gerekti. | Open Subtitles | أنا أصرف مالي شهور و شهور أدرس إختراعاتي و بعدها أخترعها يا إلهي |
eğitim verdiğim zamanlarda öğrencilerime hep sorardım, İyi bir işin tanımı nedir? | TED | وعندما كنت أدرس. اعتدت أن أسأل الطلاب, ما هو مفهومك للعمل الجيد؟ |
Benim birden bire şeytanı üvey kızkardeşlerim oldu. Kızlar öğretmenlik yaptığım okula yazılmışlar. | Open Subtitles | أصبح لي فجأة أختان غير شقيقتين، شريرتان مسجلتان في المدرسة التي أدرس فيها |
Birçok şirketi, bu 5 faktör açısından dikkatlice incelemeye çalıştım. | TED | لذا حاولت أن أدرس بإتقان تلك العوامل الخمسة خلال العديد من الشركات |
Öğrenmeyi kendim için istemiyordum, ama şimdi Nanae için öğreniyorum. | Open Subtitles | لم أكن أريد أن أتعلم لنفسي ولكنني الآن أدرس لأجل ناناي |
Ben yorgunum. ders çalışıyordum. - Yiyecek bir şeyler ister misin? | Open Subtitles | هذا جيد, انا متعبة , إنني أدرس في الداخل , هل تريد أن تأكل شيئا؟ |
Burada yeniyim. Bir asistanım. Ama üniversitede Siyasal Bilim okudum. | Open Subtitles | لقد بدأت العمل هنا توّاً، إنني متدرب، ولكنني أدرس العلوم السياسية بالكلية. |
Geçen dönem yönetmenliğini yaptım. Üniversitede tiyatro öğretmeniyim. | Open Subtitles | أخصص لها وقت بأخر الفصل الدراسي فأنا أدرس الدراما بالكليّة هنا |
Söyledim. Altı aydır günde altı saat olmak üzere Çince dersi aldığımı söyledim. | Open Subtitles | نعم، أخبرته بأني كنتُ أدرس اللغة الصينية لسـتة أشهر، سـت ساعات في الأسـبوع. |
Hala bu kadar çok insana alışmaya çalışıyorum. Evde okuyordum şu ana kadar. | Open Subtitles | ما زلت أعتاد على هؤلاء الناس لقد كنت أدرس في البيت حتى الآن |
Üçüncü sıradaki gezegen. Üçüncü derece bir üniversitede öğretmenim. Şimdi de üçüncü katta bir daire arıyoruz. | Open Subtitles | انا أدرس فى الجامعه و الان نحن نبحث على منزل |