"أدركت شيئاً" - Traduction Arabe en Turc

• bir şey fark
• bir şey farkettim
• şey fark ettim

Dün gece, sen ve ailenle otururken bir şey fark ettim.
الليلة الماضية عندما كنت أجلس معك و مع عائلتك أدركت شيئاً

Birlikte geçirdiğimiz birkaç gün içinde, kendimle ilgili bir şey fark ettim, bu ilişkimizi değiştirecek bir şey.
لقد أدركت شيئاً عن نفسي في الأيام التي مضت وكنا نقضيها مع بعضنا وذلك سيغير الأمور فيما بيننا

Burada oturup hayatımda daha evvel olan şeylere geri döndüğümü düşünürken ...bir şey fark ettim.
أجلس هنا أفكّر في أن ألُم شتات حياتي التي إعتدت عليها أدركت شيئاً

Buraya geliyordum, denizaltımı merak ettim, sonra bir şey farkettim.
كنت في طريقي إلى هنا، مثار بخصوص غوّاصتي، وبعد ذلك أدركت شيئاً

Ama bu akşam bir şey farkettim.
ولكنني أدركت شيئاً الليلة كل ما أردته لفتياتى

Erken vakitlerde Pasifik kıyısı otobanının trafiğinde takıldığım sırada bir şey fark ettim.
بينما أنا عالقة في ازدحام الطريق السيّار أدركت شيئاً

Düğünden önce gelini görmenin kötü şans getirdiğini biliyorum ama bir şey fark ettim.
أعلم أنه حظ سيء أن أرى العروس قبل الزفاف ولكني أدركت شيئاً ما

Havuzun dibinde oturuyordum ve bir şey fark ettim.
كنتُ مستلقياً على أرضية الحوض ثم أدركت شيئاً.

Ama bu sabah kabristanda başka bir şey fark ettim.
ولكن هذا الصباح في المقبره لقد أدركت شيئاً آخر

dostum. Oo, Tanr... Az önce bir şey fark ettim.
صاح , يا إلهي لقد أدركت شيئاً للتو

Sana hikâyeyi anlatırken bir şey fark ettim.
عندما كنت أخبرك بهذه القصة، أدركت شيئاً

Geçen gün avluda bir şey fark ettim.
أدركت شيئاً في الساحة قبل عدة أيام

- Siktir, bir şey fark ettim.
ياللهول، لقد أدركت شيئاً للتو ماذا؟

Az önce bir şey fark ettim.
أتعلم ، لقد أدركت شيئاً ما للتو

- Elaine bu gece seni izlerken bir şey farkettim.
-إلين) )، كنت أراقبك الليلة وقد أدركت شيئاً

Amanda'ya bakarken, bir şey farkettim.
برؤيتي (أماندا) أدركت شيئاً