Kaldırması zor bir şey olduğunun farkındayım. Yarın da konuşabiliriz, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي، أدرك بأنّ هذا كثير لتستوعبيه، يمكننا مناقشته باستفاضة غدًا، اتفقنا؟ |
Bunun sizin açınızdan bir şok olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أدرك بأنّ الأمر يُشكّل صدمةً بالنسبة لك |
Bu sabah 10'da. Ani olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | "الساعة العاشرة صباح اليوم أدرك بأنّ هذا مفاجئ" |
Garip ve iğrenç bir şey olduğunun farkındayım. Çok boktan bir şey ama... | Open Subtitles | أدرك بأنّ ذلك غريب ومقزّز وفظيع،ولكن... |
Bunun, cansız bir kutlama olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | أدرك بأنّ هذه مناسبة رزينة |