Eğer ellerimi tüm kayaların altına sokmam gerekse bile yalnız Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | حسناً , لو اضطررت للبحث تحت كل صخرة فلن أدعك تموت حزيناُ ووحيداً. |
Seni kurtarmak için hayatımı riske attıktan hemen sonra Ölmene izin vermem, benim açımdan çok aptalca olurdu. | Open Subtitles | ان أدعك تموت بعد أن خاطرت بحياتي لإنقاذك |
— Burada da fazla yaşayamazsın, Bay Hankey. Hadi ama! Ölmene izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | لن تعيش طويلاً هنا أيضاً يا سيّد (هانكي)، هيّا بنا، لن أدعك تموت |
Weyland benimleyken Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | -انا بالكاد استطيع الوقوف -انا لن أدعك تموت هنا |
Dostum, güven bana, bekar Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ثق بى، لن أدعك تموت و أنت أعزب وعد؟ |
Ama Ölmene izin veremezdim. | Open Subtitles | لكني لم أكن أستطيع أن أدعك تموت. |
Kolayca Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تموت بسلام بعد |
Hatta Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تموت يا صديقي |
Ölmene izin vermeyeceğim! Vermeyeceğim! | Open Subtitles | أنا لن أدعك تموت, لن أدعك |
Ölmene izin vermeyeceğim. Senin Ölmene izin vermeyeceğim. Benim için bir baba gibisin. | Open Subtitles | لن أدعك تموت أنت كوالد لي |
Yalnız Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تموت وحيدآ |
Ben Ölmene izin vermem. | Open Subtitles | لم أرغب بأن أدعك تموت |
Mücadele etmeden Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تموت دون أن نحاول |
Öylece Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تموت فحسب |
Öylece Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعك تموت فحسب |
Ölmene izin veremem. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أدعك تموت. |
Ölmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ولكنني لن أدعك تموت |
Ama buna izin veremem. O kadar kolay olmamalı. | Open Subtitles | لكننى لن أدعك تموت لن يتم الأمر بهذه السلاسة |
Senin ölmene müsaade etmem Danny. | Open Subtitles | "لن أدعك تموت هنا يا "داني |