"أدمر" - Traduction Arabe en Turc

• mahvetmek
• mahvedeceğim
• mahvederim
• mahvediyorum
• etmek
• bozmak
• berbat
• yok ederim
• mahvetmedim
• mahvettiğimi
• yokederim
• mahvettiğime
• mahvetmeyeceğim

Bak, eğlenceni mahvetmek istemiyorum ama insanların sana böyle davrandığını görmek istemiyorum.
لا أريد ان أدمر مرحك لكني أكره ان أرى الشباب يعاملونك هكذا

Yani hayatının kalanını mahvetmek için yeni yollar icat edeceğim.
لذا سأخترع وسائل جديدة لكي أدمر ما تبقى من حياتك

Sen hile yapmıyor gibi davranırken istediğimi bana vermezsen, hayatını mahvedeceğim.
وبينما تتظاهر أنك لست كاذب غشاش سوف أدمر حياتك لو لم تعطيني ما أريد

Size hiçbir şey vermem ve kariyerinizi mahvederim. Ya da ücretinizi üç katına çıkarırım. O resmi bulup getirin ya da yok edin.
اما أن أدمر عملك أو أن تجد الحقيبة وتحضرها لي

Hayatını mahvediyorum ve kız arkadaşın yatağında terlediğim için benden nefret ediyor.
أنا أدمر حياتكِ وصديقتك تكرهني لأنني أتعرق في فراشك

Farnum'u ekarte etmek için 20 bin dolarımızın tümünü kullandım.
كان لزاماً علي أن أصرف 20000 دولار كي أدمر فارمن

Ve bunu bozmak istemiyorum.
تلك الفتاة مثالية ولا أريد أن أدمر هذا

Aynısını annem için de denedim ancak sonunda gülümseyip berbat ettim hep.
حاولت هذا مع أمي لكن ينتهي بي المطاف و أنا أضحك و أدمر الأمر

O halde ben de onu yok ederim ve sanıyorum ki çalıştığın adamlar hayal kırıklığına uğrarlar.
اذاً سوف أدمر الأداة وعندى شعور أن مَن تعمل لديهم سيخيب ظنهم جداً

Umarım o şirin çocukların Noel'ini mahvetmedim.
‎آمل أنني لم أدمر عيد الميلاد ‎‫ -‬لكل هؤلاء الأطفال اللطفاء ‎‫

Çünkü abim Ray hayatımı mahvettiğimi gördü ve beni durdurdu.
,لأن أخي الأكبر راي ,شاهدني أدمر حياتي و أوقفني

Umurumda degiI. Sadece hayat_BAR_n_BAR_ mahvetmek istiyorum.
لا أهتم بذلك , لقد أردت فقط أن أدمر حياتك

Sana karşı boş değilim, ama arkadaşlığımızı mahvetmek istemiyorum.
لدي مشاعر تجاهك، أنا لا أريد أن أدمر صداقتنا

- Evet, söylediğim gibi iyi adamdır, ve bana, onun hayatını mahvetmek adil gelmiyor, yani, ben sadece onu istifaya teşvik ettim.
حسناً، كما قلت، إنّه رجل صالح ولم أظن أنّه عدل منّي أن أدمر حياته لذلك شجعته على الاستقالة

Ama şuraya yazıyorum, onu ve planladığını sandığı düğünü mahvedeceğim.
لكن ثقوا بكلامي سأدمره و أدمر أي حفل زفاف يعتقد بأنه يخطط له

Haeshin veya ben, hepimizi mahvedeceğim.
" أكان أنا أم مجموعة " هاي شين سوف أدمر كلانا

Tüm kasayı temizleyeceğim. Bu bankayı mahvedeceğim.
سوف أسرقه سوف أدمر هذا المصرف

Şu dünyada kalan azıcık vaktini de mahvederim.
سوف أدمر الوقت القليل الذي بقي لك على هذه الأرض،

Aslında, belki de kabul etmezsem hayatlarını mahvederim.
أتعلم ربما أنا أدمر حياتهم إذا لم آخذ الوظيفة

-GeIecegini mahvediyorum.
بلى , أعرف , أنا أدمر مستقبلك

Bu ülkenin dışına ateş etmek istemiyorum, ama kimsenin osurmasını da istemiyorum.
مدى , لا أريد أن أدمر احتياجات هذه البلد ولكننى لا أريد أن يدمر أحد رأسى أيضا

Moralinizi bozmak istemedim.
لا أريد أن أدمر الروح المعنوية.

Sana söyleyecektim, ama büyük haftasonunu berbat etmek istemedim.
كنت سأخبركِ ولكنني لم أشأ أن أدمر نهاية الأسبوع

Ona acıyorum. Sahip olduklarımı almak isteyen herkesi yok ederim.
وسوف أدمر أى رجل يحاول سلبى ما ربحت

..ben aileni mahvetmedim.
أنا لم أدمر عائلتك

Bu büyük ülkeyi nasıl mahvettiğimi konuşmuş olabiliriz.
حسناً سمعت عدداً من المحاضرات عن كوني أدمر مستقبل هذا الوطن.

Onları, o yaratıkları geri çağır, yoksa haritayı sonsuza dek yokederim.
نادي على أولئك .. أولئك المخلوقات و إلا فسوف أدمر الخريطة إلى الأبد

Star City'de, kurtarılmayı çoktan geçtiğim için dokunduğum herkesin hayatını mahvettiğime beni ikna etmeye çalışan bir adam var.
الأمر يتجاوز ذلك. ثمّة رجل في مدينة (ستار) يحاول إقناعي بأنّي أدمر حيوات كلّ الذين ألمسهم لكوني غير قابل للإصلاح.

Kıpırdamadan sabit durduğum ve hiçbir şeye dokunmadığım, sürece geleceği mahvetmeyeceğim.
حسن، طالمابقيتساكناًولمأمسشيء.. فلن أدمر المستقبل