Bulaşıcı hastalıkları tedavi edebilmek için penisilin gibi yeni ilaçlar ürettik. | TED | قمنا بتطوير أدوية جديدة كالبنسلين كي نستطيع علاج هذه الأمراض المعدية. |
Doktorumun yazdığı yeni ilaçlar, bana akıl oyunları oynamaya başladı. | Open Subtitles | لقد وصف لي الطبيب أدوية جديدة جعلتني أكون حمقاء |
Durumu stabil hale geldikten sonra deneyebileceğimiz yeni ilaçlar var. Böylece kafasındaki karmaşık düşüncelerden kurtulup iletişim kurabilir. | Open Subtitles | بعد أن تستقر حالها ، هناك أدوية جديدة سنجربها بأمل أن تُوقف الأفكار المشوشة |
Elbette bazı seçenekler mevcut. Her gün yeni bir ilaç çıkıyor. | Open Subtitles | لا بد أن هناك خيارات، يتم طرح أدوية جديدة يوميا |
Bu durum, kanser tedavisinde bazı mükemmel yeni ilaçların doğmasını sağladı. | TED | في الواقع، أدى ذلك إلى التعرف على أدوية جديدة مذهلة للسرطان. |
yeni ilaçlar geliştirmek oldukça zor ve bu zorluğun nedeni ilaç geliştirmenin ilk aşamalarında ilaçların çok riskli ve pahalı olması. | TED | من الصعب تطوير أدوية جديدة, و السبب وراء ذلك هو أنه خلال المرحلة الأولية من التطوير تعتبر الأدوية محفوفة بالمخاطر, و ثمنها باهض جدا. |
Mesela, kanserin kapatma tuşunu bulmamızı sağlayan bir çok yol var. yeni ilaçlar da bağışıklık sistemini aktive ederek kanserle savaşmasını sağlıyor. | TED | على سبيل المثال، كان هناك طرق حيث وجدنا مفاتيح إيقاف السرطان، وهناك أدوية جديدة قادرة على إعادة تشغيل الجهاز المناعي، ليتمكن من محاربة السرطان. |
Tabii her zaman yeni ilaçlar ortaya çıkıyor ! | Open Subtitles | بالطبع، دائماً ما تظهر أدوية جديدة |
Novax, yeni ilaçlar geliştirme konusunda Pfizer'la savaşıyor. | Open Subtitles | نوفاكستصارعفايزرعلي تطوير أدوية جديدة |
Dünyadaki bilim insanları o DBC'ye dijital talimatlar göndererek DBC'nin yeni ilaçlar yapmasını veya sentetik organizmalar yaparak bu organizmaların oksijen, besin, yakıt veya malzeme yapması sağlanabilir, bu sayede gezegenin insanlar için daha elverişli olması sağlanır. | TED | وهكذا يستطيع العلماء على الأرض إرسال التعليمات إلى DBC لصنع أدوية جديدة أو صنع كائنات حية كائنات تصنع الأكسجين، الطعام، الوقود أو مواد البناء، لجعل الكوكب أكثر ملائمة لحياة البشر. |
yeni ilaçlar geliştiriyoruz; bunlar basitçe hücre yüzeyinin çim biçme makinalarıdır. Kanserli hücrelerin yüzeylerine inerek onların sialik asitlerini kopartırlar ve bu sayede bağışıklı sistemi vücumuzdaki kanser hücrelerini yok etmek için en üst düzeydeki potensiyellerine ulaşabilirler. | TED | نطوّر أدوية جديدة تعمل بالأساس كجزّازات عشب على سطح الخليّة حيث إنها عبارة عن جزيئات تهبط على سطح هذه الخلايا السرطانيّة وتقوم فقط بقطع جزيئات حمض السياليك، ليستطيع الجهاز المناعي أن يصل لكامل قوّته في إقصاء هذه الخلايا السرطانيّة من جسدنا. |
yeni ilaçlar toplayıp geri döneceğim. | Open Subtitles | لأجمع أدوية جديدة. وأعود. |
Bunlar yeni ilaçlar. | Open Subtitles | هذه أدوية جديدة |
Pittsburg'da oldukça iyi sonuçlar vadeden bir ilaç denemesi için aday oldu. | Open Subtitles | إنه مرشح لتجربة أدوية جديدة في (بيتسبرغ) ذات نتائج مثيرة للاهتمام |
Bu döndürme tekniği, proteinleri kaplamak konusunda diğer metodlardan daha kolay, daha ucuz ve daha hızlı bir metod olma potansiyeline sahip. Böylece yeni ilaçların insanlar için daha hızlı ulaşılabilir hale | TED | تقنية التدوير هذه لها إمكانية أن تصبح طريقة أسهل وأرخص وأسرع من باقي الطرق لإعادة ترتيب البروتينات لذا يمكنها عمل أدوية جديدة متوافرة للكثير من الناس بشكل أسرع |