Asıl mantıksız olan uçakla bağlantının koptuğu nokta civarında hiç manastır olmaması. | Open Subtitles | ما يبدو غير منطقي أنه لا توجد أديرة في المكان الذي انقطع فيه الاتصال بالطائرة. |
Burada insanlar yoksul yağmalayacak manastır da yok. | Open Subtitles | الناس فقراء وليس ثمة أديرة لغزوها |
Bu dağda başka manastır göremiyorum. Felicity'nin notunda bir iblisle ilgili bir şey yazıyordu. | Open Subtitles | لا أرى أديرة أخرى على هذا الجبل، ملاحظة (فليستي) ذكرت شيئًا عن شيطان |
Burada bir iş yürütmeye çalışıyorum. Gerekirse can da yakarım. | Open Subtitles | لدى عمل أديرة و أضطر أحيانا للجوء للقسوة لأجعلة يسير بالشكل الصحيح |
Burada bir iş yürütmeye çalışıyorum. Gerekirse can da yakarım. | Open Subtitles | لدى عمل أديرة و أضطر أحيانا للجوء للقسوة لأجعلة يسير بالشكل الصحيح |