"أدينُ" - Traduction Arabe en Turc

• borçluyum
• borçlu
• borcum
• borçlandım

Bu beklenmedik memnuniyeti neye borçluyum?
إلى من أدينُ بهذه المفاجأة غير المُتوقعة ؟

Sana bir özür borçluyum. Sana da saldırdı, değil mi?
ـ أدينُ لكِ باعتذار ـ هاجمكِ أنتِ أيضًا و أليس كذلك؟

Patronuna para borçluyum ve bana hatırlatmak için geldi. Hepsi bu.
أنا أدينُ لرئيسه بالمال وجاء ليذكرني هذا هو الموضع

Hayatım boyunca beni o yangından çekip kurtardığın için sana bir şeyler borçlu olduğumu hissedip durdum.
أتعلم، على مرّ حياتي، شعرتُ وكأني أدينُ لك بشيء ما لأنكَ أنقذتني من ذلك الحريق

Bütün hayatım boyunca sana bir şeyler borçlu olduğumu hissettim.
كما تعلم ، حياتي بأكلمهـا، شعرتُ كمـا لو أنني أدينُ لك بشيء مـا

Çocuğum için yaptığın şeyden dolayı sana bir borcum var, adamım.
أدينُ لك بواحدة، يا رجل لذلك الشيء الذي فعلتهُ لأبني.

Sanırım sana borçlandım.
أفـترض أنـي أدينُ لـكَ بواحدة.

- Sana borçluyum. - Hem de nasıl.
أنا أدينُ لك بِواحِدة لقد رتقتَ الأمر جيّداً

Buraya geldim çünkü, sana bir özür borçluyum.
لقد .. لقد أتيتُ إلى هنا لأنني أدينُ لك بإعتذار،

Bunu ruhuma borçluyum... taşıdığım kimliği... ve bana ait olan her şeyi.
أدينُ بذلكَ لروحي ... أن أكونَ كُلُ ما أنا عليه كافةُ أجزاءِ نَفسي

Önemli değil. Sana bir özür borçluyum.
هذا لا يهم ، آه أنا أدينُ لكِ باعتذار

Sana bir arama borçluyum değil mi?
أدينُ لكِ بمكالمة هاتفية أوليس كذلك؟

Bu zevki neye borçluyum hanımlar?
إذن ياسيدات ، بما أدينُ لهذا الشرف؟

- Aslında bunu sana borçluyum.
و في الحقيقة، أنا أدينُ بذلك لك.

Ona iki kez hayatımı borçluyum, bayım.
أدينُ له بحياتي، مرتيّن، سيدّي

Pekala, sana bir içki borçluyum.
حسناً، أنا أدينُ لكِ بشرابٍ جديدٍ.

Ben her şeyimi eğitimime borçluyum.
يا للشفقة أدينُ بكل شيء لتعليمي

Bana böyle yalvarman hiç adil değil çünkü sana borçlu olduğumu biliyorsun.
ليس من الحق أن تتوسل وأنت تعرف ذلك لأنك تعلم بأنني أدينُ لك

Hoşuna gitti mi gitmedi mi? Onlara 80bin dolar borçlu olduğumu söylediler.
قالوا أنّي أدينُ لهُم بـ80.000 دولاراً.

Sana hiçbir şey borçlu değilim.
لا أدينُ لك بأي شيء

Şimdi sana borcum var.
الآن أدينُ لكِ بواحدةٍ. أبعِداهما عن الأنظارِ.