| Büyük Kulaklarım, değil mi çocuklar? Değil mi? | Open Subtitles | إنها أذاني الكبيرة ، أليس كذلك؟ |
| Kulaklarım, tam olarak dedikodu gazetesi basmıyor. | Open Subtitles | أذاني ليست ملتصقة بخطوط الأنابيب |
| Batar o zaman. Ben göçüp giderken balıklar da kulaklarımı kemirir. | Open Subtitles | ثم أدعهُ يغرق، ويقوم سمكُ القد بقضم أذاني بينما أنا بعيدة. |
| kulaklarımı çekip dans etmeye mi gideceğim? | Open Subtitles | أصمُّ أذاني وأذهب لأرقص من أجل الحصول على بعض الفكّة ؟ |
| - Beni incitti. - Canım, neredesin? | Open Subtitles | ولقد أذاني الآن |
| Yıllar boyunca, bir sürü insan bana zarar verdi. | Open Subtitles | -خلال الأعوام الماضية، أذاني العديد من الأشخاص |
| Kulaklarım ağrıyor, donuyorum. | Open Subtitles | أذاني تؤلمني وأنا متجمدة |
| Kulaklarım çınlıyor. | Open Subtitles | ّ أذاني تدقُ. |
| Kulaklarım. | Open Subtitles | أذاني ؟ |
| Her zaman kulaklarımı açık tutmalıyım. Çünkü hep bir şeyler dökülür. | Open Subtitles | دائماً أٌبقي أذاني مفتوحة لأن هناك دائماً إنسكاب |
| kulaklarımı bilmem ama gözlerim bayağı yorgun. İki saat uyuyabildim. | Open Subtitles | أذاني ليس بها شيء لكن عيناي متعبة |
| Haydi, Evy, Viagra kulaklarımı yakmaya başladı. | Open Subtitles | هيا يا (إيفي)، فالفايجارا جعلت أذاني تلتهب |
| Beni incitti. | Open Subtitles | أخبرته أنّي سأهجره ولقد أذاني |
| Beni incitti. | Open Subtitles | أذاني |
| Huck sahip olduğum tek insandı, ve bana zarar verdi. | Open Subtitles | هاك كان الشخص الوحيد لدي وقد أذاني |
| Bana zarar verdi. | Open Subtitles | لقد أذاني |