Ama gerçek şu ki Deanna, eve döndüğümde Gidecek hiçbir yerim yok. | TED | ولكن الحقيقة ديانا، عندما عدت لمنزلي، لم يكن لدي مكان أذهب إليه. |
Başka Gidecek bir yer bulana dek birkaç gece burada kalacaktım. | Open Subtitles | كنت سأبقى هنا لبضع ليال حتى أجد مكاناً آخر أذهب إليه. |
Oyunu görmeye gelmeseydim, Gidecek başka yerim yoktu. | Open Subtitles | حسنا، إذا لم أحضر لرؤية المسرحية، لم يكن لدى أي مكان آخر أذهب إليه. |
Bu bileklikteki her bir parça gittiğim bir yeri temsil ediyor. | Open Subtitles | وكل جزء من هذا السوار يمثل المكان الذى منت أذهب إليه |
Bundan sonra ben de gittiğim her yerde çeşmelerin tabelalarını değiştirirdim. | TED | واعتدت بعد ذلك الذهاب سرًا وتبديل علامتي المياه في كل مكان أذهب إليه. |
Sizler için çok üzgünüm ama başka nereye gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | أنا آسف لـ إزعاجكم ولكن لم أعرف أي مكان آخر أذهب إليه |
Ne yapacağımı bilemiyorum. O nereye gidersem gideyim beni takip ediyor. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أفعل فهو يتبعني بكل مكان أذهب إليه |
Üzgünüm, Bob, Gidecek başka yerim yok. | Open Subtitles | أنا آسف يا بوب لكن ليس لدى مكان آخر أذهب إليه |
- Gidecek başka yerim yoktu. Ve müdür beni sevdi. | Open Subtitles | لم يكن عندي مكان أذهب إليه كما أن مديرة المصحة أعجبت بي |
Beni kovacaklar, Gidecek yerim olmayacak. | Open Subtitles | سيطردوني .. وانا لا أملك مكاناً أذهب إليه |
Umarım uğramamın sakıncası yoktur. Evden yeni çıktım ve Gidecek başka bir yerim yok. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع زيارتي، ليس لديّ مكان آخر أذهب إليه |
Konuşacak biri, Gidecek bir yer, yapacak bir şey yoktu. Sadece.. | Open Subtitles | دون أحد لأتحدث إليه لا مكان أذهب إليه و لا شئ عدا |
Çılgına döndü. Gidecek başka yer bilmiyordum. | Open Subtitles | إنه تصرف غريب لم أعرف مكاناً آخر لكي أذهب إليه |
Ve gittiğim her yer, burası da dahil, yeni bir ahlaki açlığın büyüdüğünü hissediyorum. | TED | وفي كل مكان أذهب إليه بمافيه هنا في تيد أحس أن هناك جوع أخلاقي جديد أخذ ينمو |
gittiğim her yerde, halkımızın temsilcisi olarak karşılanıyorum. | Open Subtitles | كل مكان أذهب إليه, كنت مُرحبا ً بىّ كنائب عن جماعتي |
Çocukluğumuzdan beri gittiğim her yere... ..sürekli peşimden gelmiştir. | Open Subtitles | كان دائما يتبعني في كل مكان أذهب إليه حتى قبل أن نصبح أصدقاء |
Başka kime gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لم أستطع التّـفكير في أيّ شخص آخر أذهب إليه. |
Başka kime gideceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لم أستطع التـذفكير في أيّ شخص آخر أذهب إليه. |
Nereye gidersem gideyim, benim için en iyi iş bu. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب إليه أشعر أن هذا المكان المناسب لي |
Bunun bir sonucu olarak da, şimdi nereye gitsem, bana bahtsız muamelesi yapıyorlar. | TED | ونتيجة لذلك، أن أي مكان أذهب إليه الآن، يعاملني الناس كما لو أن مصيري مقرر. |
Bunun yolu da Philip'ten geçiyor. Ona git, üzgün görün. | Open Subtitles | "وذلك يعنى "فيليب أذهب إليه , تظاهر باليأس |
Bana izin verin, gidip onu getirmeyi üstleneyim. Kendini bekleyen tehlikeye karşı, yasalar karşısında barışçıl şekilde cevap versin. | Open Subtitles | دعونى أذهب إليه وأجعله يجيب بطريقة لائقة |