"أرادتْ" - Traduction Arabe en Turc

• istiyordu
• istediği
• istemişti
• istemiş
• istemiştir

Eminim Onun gözyaşlarını kavanozunda saklamak istiyordu.
أرادتْ أَنْ تَجْمعَ دموعه في قنينتِها الصَغيرةِ.

Bir eşek şakası yapmak istiyordu.
أرادتْ أن تمارس المزحة عملياً لذلك أضاءت ..

Evlenmek istediği kişinin ona uygun olmadığını düşündüm.
فكّرتُ الرجلَ أرادتْ الزَواج ما كَانَ جيد بما فيه الكفاية لها.

İstediği şey hakkında oldukça emindi.
هي كَانتْ معيّنةَ جداً حول الذي أرادتْ مَعْمُولةَ.

Hayır, istemişti ama kuadriseps kası o kadar zayıfmış ki orta boy bir köpekten daha geniş bir şeye binemezmiş.
لا، أرادتْ إلى، لكن quadricepsها ضيّق جداً هي لا تَستطيعُ إِمْتِداد على جانبي أيّ شئِ أكبر مِنْ a كولي حدودِ.

O park yerini istemişti.
أرادتْ ذلك مكانِ الوقوف.

Görünüşe göre Afrika'da gömülmek istemiş.
يَبْدو هي أرادتْ لكي يُدْفَنَ في أفريقيا.

Neden ziyaretine gelmiş ki? Belki adamın acı çektiğini görmek istemiştir.
لَرُبَّمَا أرادتْ لرُؤية الرجلِ يَعاني.

O da gelmek istiyordu ama işi vardı.
أرادتْ المَجيء لكنها كَانت مشغولة بالعملِ

O benim dairemde yaşamak istiyordu ben onunkinde.
أرادتْ العيش في شقّتي وأردتُ العيش في شقّتها

Fazladan sigorta parası için bir doğal afet nedeni ile olmuş gibi görünmesini istiyordu..
أرادتْ جَعْل الأمور تبدو وكأنَّ فعلَ الله لجَمْع التأمينِ الإضافيِ...

Her zaman çıkmak istediği seyahatlerden bahsederdi
أوه، هي كَانتْ تَتحدّثُ عن دائماً يَعْملُ هي أرادتْ الأَخْذ.

Birim 00'un saldırmak istediği kişi bendim. Eminim.
. وحدة 00 " أرادتْ مُهاجمتى " . أنا متأكد من هـذا

Yakılmayı istemişti.
أرادتْ أَنْ تُحْرَقَ.

Marissa, Prada Mary Janes'i giymek istemişti ama ona Manolos giymesini söyledim.
ماريسا أرادتْ لِبس هذه الماركة ّ(برادا ماري جيمس)ّ... ... لَكنِّيأخبرتُهابأنْتَلْبسَ ماركة ّ(ستليو مانلوس)ّ.

Bir iyiliğinize teşekkür etmek istemiş.
أرادتْ إلى شكراً لكم لa إحسان بأَنْك عَمِلتَ.

Daha heyecanlı bir yerde yaşamak istemiş.
أرادتْ العَيْش أكثر إثارةً في مكان ما.

Belki de gezmek istemiştir.
لَرُبَّمَا أرادتْ a جولة.

- Belki de Sam'e eziyet etmek istemiştir.
أو ربما أرادتْ تعذيبَ "سام"