Almak için bakıyorum. Şu anda izliyorum. Sanırım yükselmesi bekleniyor. | Open Subtitles | أتطلّع للشراء، نعم إني أراقبه الآن، أعتقد أنه سيعاود الإرتفاع |
Onu geceleri izlememi söyledin. Ben de geceleri izliyorum. Ne oldu? | Open Subtitles | لقد طلبت مني أن أراقبه ليلا وقد فعلت فماذا حدث؟ |
Ona göz kulak oluyorum, yanında oluyorum ve burnumu işine sokmuyorum. | Open Subtitles | لذا أنا أراقبه وأجعله يكون كما يشاء وأنا لا أحشر أنفي |
Birisi bana "aslında orada değil" dediğinde, melankoli ve hoşnutsuz bir ifade içinde aşağı yukarı yürümesini izliyordum. | Open Subtitles | و كنت أراقبه يمشي جيئة و ذهابا بكآبه و بؤس و أمتعاض عندما قال لي شخص ما أنه لا يوجد شيء هناك |
Onun havalı haraketlerini seyrettim gizemli taşı yukarı ve aşağı gidip geliyordu. | Open Subtitles | وأنا أراقبه وهو يلعب ببرود وجوهرته الغامضة ترتفع و تنخفض |
Belki. Onu her saniye takip etmiyorum. Ama kablolu TV'yi bedava kullanıyoruz. | Open Subtitles | ربما، فأنا لا أراقبه طوال اليوم، ولكننا نحصل على الكابل مجاناً |
Burada oturup ölümünü izlememi mi yoksa zorla tedaviyi içirmemi mi? | Open Subtitles | ماذا تريدني أن أفعل، هل أراقبه يموت أم أجبره لتناول الترياق؟ |
Geceleri çatıları ve ara sokakları kolaçan ediyorum karanlıktan izliyorum. | Open Subtitles | وأنا أجوب أسطح الشوارع ليلا أراقبه من الظلام |
O gardiyan oyun aletini getiriyor. Onu izliyorum. | Open Subtitles | وهو الرجل الذي يهرب جهاز ألعابه إلى الداخل، كنت أراقبه. |
Evet, ama sadece makaleler için izliyorum. | Open Subtitles | نعم، لكنّي فقط أراقبه للمقالات. |
Sana söylüyorum, ölmüş. Deminden beri onu izliyorum. | Open Subtitles | أؤكد لك بأنه ميت , لقد كنتُ أراقبه |
Zaten senin ona güvenmen gerekmiyor, bana güven yeter. göz kulak olmalıydım. | Open Subtitles | . على أية حال ، ليس من الضروري أن تثق بهم , فقط ثق بى . كان يجب أن أراقبه |
Evin her santimetresini bebek korumalı yapıp aynı zamanda ona göz kulak olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تأمين كل جزء من المنزل و أراقبه في نفس الوقت |
Ama uzaktan bile olsa, ona hep göz kulak oldum. | Open Subtitles | لكني ما زلت دائما أراقبه عن بُعد |
Ben de arada izliyordum. Bir dakika, bir kaç yıl önce mi? | Open Subtitles | وسمح لي أن أراقبه في المطبخ وآكل بقايا الطعام. انتظري. |
Ama ben bu evi tanımıyordum izliyordum Ağabeyinin eviydi. | Open Subtitles | ولكنب لم أكن أعرف أن ذاك البيت الذي أراقبه كان منزل أخيك |
Başından beri buradaydım Teğmen, onu izliyordum. | Open Subtitles | كنت هنا طوال الوقت أراقبه أيها الملازم |
İlk kez Tanrıyı gördüğümü bilerek, seyrettim. | Open Subtitles | وأنا أراقبه ولا أعرف .. رأيت الله وقتها للمرة الأولى |
Bunu yazarsam ondan mesul olacağım. 24 saat onu takip edemem. | Open Subtitles | سأكون مسؤولة عنه لا يمكنني أن أراقبه 24 ساعة يومياً |
Gözüm üzerindeydi. Mektubu gönderen kişiyi bulmak üzere olduğuma inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أراقبه عن كثب و أعتقد أنني قريبٌ من معرفة من هو وراء الرسالة |
Alınma ama, akşam boyu adamı iş üstünde izledim ve sürüngenin tekiymiş gibi geldi. | Open Subtitles | أتعلمين , لا أقصد الإهانة لكنني كنتُ أراقبه هذا المساء , و يبدو بأنه شخص منحط |
Gözlemlediğim ise çifte ajan olduğun bilindiğine göre ne yapmayı planladığın. | Open Subtitles | ما أراقبه هو خطتك لفعل ذلك بإستخدام عميل مزدوج معروف |