Ama Lütfen bana turun bir sonraki durağının... incinerator olmadığını söyle. | Open Subtitles | ولكن أرجوك أخبرني بأن المحطة القادمة في هذه الجولة ليست المحرقة. |
Lütfen bana, annenin Dördüncü günü de gelmek zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أن والدتك لن تأتي في عيد الأستقلال أيضًا. |
Lütfen, bana bunun tamamen uydurma olduğunu söyle! | Open Subtitles | أرجوك .. أخبرني هذا خيال محض, لتجعل منها قصة ممتعة, صحيح ؟ |
Hata yaptığım bir yer varsa söyle lütfen. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنه جزءاً من ذلك كان خاطئاً |
Olanlar için üzgünüm, ama lütfen söyle. | Open Subtitles | آسفة عمّا حدث سابقاً، ولكن أرجوك أخبرني فحسب. |
Bebeğim, Lütfen bana her şeyi anlat. Ne dedi? | Open Subtitles | عزيزي، أرجوك أخبرني بكل شيء ماذا قال الطبيب؟ |
Lütfen, bana bir yerlere vardığımızı söyle. İyi haber ve kötü haber var. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنك توصلت الى شئ هناك أخبار جيدة وأخبار سيئة |
Lütfen bana buraya göğüs ağrısı için geldiğini söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنك هنا بسبب آلام صدر حادة. |
Merhaba, Lütfen bana kraker kalmadığını söyleme. | Open Subtitles | مرحباً, أرجوك أخبرني أن لديك معجنات حلوة متبقية |
Lütfen bana bunun, beni bağışladığın kısım olduğunu söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أن هذا هو الجزء الذي ستسامحني فيه |
Lütfen bana yaptığımın Casey'nin ki kadar kötü olmadığını söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني بأن ما أفعله ليس سيئاً مثل كايسي |
Lütfen bana günışığı olduğunu söyle. Diğer türlü bilmek istemiyorum. Hayır, günışığı değil. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنه ضوء النهار وإلا، فلا أريد أن أعرف لا، إنه ليس ضوء النهار |
Lütfen bana o pjamaları giymen için birinin seni zorladığını söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أن ثمّة من يرغمك على ارتداء البيجاما هذه. |
Lütfen bana, izci yemini edeceğini söyle. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنكِ ستقولين قسم فتاة الكشافة. |
- Çok üzgünüm. Lütfen bana inandığın söyle. | Open Subtitles | أنا آسفة للغاية، أرجوك أخبرني أنك تصدقني. |
Lütfen bana inandığın söyle. - Bana dokunma. | Open Subtitles | أنا آسفة للغاية، أرجوك أخبرني أنك تصدقني. |
- Elektronik mağazasının açılışı olduğunu söyle lütfen. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني هل فتحت مخزنا لتخزين الأدوات ألكترونية |
Kayıp bir genci bana bildirmek için burada olmadığını söyle lütfen. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني بأنك لست هنا لتبلغ عن مراهق مفقود |
lütfen söyle baba, gerçekten pizza salonu mu? | Open Subtitles | أرجوك أخبرني يا أبي هل هو حقا مطعم بيتزا؟ |
Senin açından durumu kolaylaştırmak için yapabileceğim bir şey varsa lütfen söyle. | Open Subtitles | أذا هناك شيء , أي شي لجعل الأمر سهلاً عليك أرجوك أخبرني ... |
- Lütfen sorunu çözdüğünü söyle. - İyi ve kötü haberlerim var. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنك توصلت الى شئ هناك أخبار جيدة وأخبار سيئة |
Yenidoğan tüpü getirdiğinizi söyleyin lütfen. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنكم أحضرتم أنبوبا للولدان. |
Zehircimiz hakkında haberlerin olduğunu söyle bana lütfen. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أن لديك جديد عن المسمم |