Özür dilerim, buraya işimi ve beni aşağılamaya mı geldiniz? | Open Subtitles | أرجو المعذرة هل أتيتي الى هنا لتُهينيني في محل عملي؟ |
Özür dilerim beyler, Flaminus'un gelen haberleri hemen incelemediği için Trasimena'yı kaybettiğini söylerler. | Open Subtitles | أرجو المعذرة أيها السادة يبدو أن هناك أمر ما |
Çavuş, Affedersin, ama aşağıda bulunan insanlardan bazıları sıkılmağa başlıyor. | Open Subtitles | رقيب أرجو المعذرة لكن البعض في الأسفل متهيجون |
Pardon, Başkanın bu akşam bir kaç dakika sonra konuşacağına dair mesaj var. | Open Subtitles | أرجو المعذرة, لدي رسالة نصية تقول أن الرئيس سيتحدث الليلة بعد عدة دقائق. |
Anlayamadım. Albayım. | Open Subtitles | أرجو المعذرة العقيد |
Afedersiniz,bu bölge kampüs güvenliğince incelemeye alındı. | Open Subtitles | أرجو المعذرة يا سيدي تلك السيارة تفحص من قبل أمن السكن |
Üzgünüm ama, bugünün problemleri endüstriyel devrimin sorunları ile aynı değil. | TED | أرجو المعذرة ،لكن مشاكل اليوم ليست هي مشاكل الثورة الصناعية. |
İzninizle. Kızımı arıyorum. | Open Subtitles | أرجو المعذرة أنا أبحث عن ابنتي |
Anlamadım? | Open Subtitles | أرجو المعذرة ؟ |
Özür dilerim, beklerken bu kaseti dinleyebilir miyiz? | Open Subtitles | أرجو المعذرة ، بينما ننتظر هل يمكن أن أستمع إلى هذا الشريط؟ |
Özür dilerim, J.J., gömlek için teşekkür etmek istemiştim. | Open Subtitles | أرجو المعذرة جى جى كنت أريد أن أشكرك على القميص |
Selam! Özür dilerim. Bir saniye konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | مرحباً ، أرجو المعذرة هل يمكنني التحدث إليكِ ؟ |
Affedersin, evimde kendimi erkek arkadasimla yeterince rahat hissettigimden dolayi hem de o ki o...kizinizi çok seviyor. | Open Subtitles | أرجو المعذرة ، عن تصرفي على راحتيببيتي،لكونيمععشيقي .. و الّذي.. والّذي،الّذي.. |
Affedersin, evimde kendimi erkek arkadaşımla yeterince rahat hissettiğimden dolayı hem de o ki o...kızınızı çok seviyor. | Open Subtitles | أرجو المعذرة ، عن تصرفي على راحتيببيتي،لكونيمععشيقي .. و الّذي.. والّذي،الّذي.. |
Affedersin, hiçbir şey sorma ya da söyleme, sadece şu okuldan çıkalım. | Open Subtitles | أرجو المعذرة لا تسأل أو تقل شئ ودعنا نغادر المدرسة |
Pardon, fakat bir kutu kraker için çılgına dönen sizsiniz. | Open Subtitles | أرجو المعذرة ولكن أنت من ارتعب من علبة بسكويت |
Pardon, ruhsatınızı görebilir miyiz? | Open Subtitles | أرجو المعذرة يا سيدي هل يمكنني رؤية تصريحك؟ |
- Anlayamadım? | Open Subtitles | - أرجو المعذرة ؟ |
Afedersiniz M. Houshang'ı nerde bulabilirim? | Open Subtitles | أرجو المعذرة, أين بإمكاني العثور على السيد هوشانغ؟ |
Üzgünüm, sabah bunalıma girmiştim. | Open Subtitles | أرجو المعذرة ، كنت مكتئبا للغاية هذا الصباح |
İzninizle, memur bey. | Open Subtitles | أرجو المعذرة أيّها الضابط |
Kusura bakma, ee... tuvalete gitmem gerekti. | Open Subtitles | أرجو المعذرة.. إضطررت للذهاب إلى الحمام |
Affedersiniz Efendim, mutfakta konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | أرجو المعذرة يا سيدي, أيمكنني التكلم معكَ في المطبخ |
Bakar mısınız? İsterseniz oturun. | Open Subtitles | أرجو المعذرة يا سيدي لم لا تعود إلى مقعدك فحسب؟ |
- Affedersiniz. Affedersiniz! | Open Subtitles | ـ نحن لا نقبل الأشياء عند الموافقة ـ أرجو المعذرة |
Ağır ol. Afedersin ama, kimle ne yaptığımı merak etme. | Open Subtitles | انتظر, أرجو المعذرة هذا ليس مِن شأنك |
İzninle. Çok ileri gittin, Max. | Open Subtitles | لا يوجد هناك شخص يشاهد هذه الجلسات أرجو المعذرة |
Yanımda bir tek bu var. Kusura bakmayın. | Open Subtitles | إنه العينة الوحيدة التي لدي ، أرجو المعذرة |