| Çavuşu tokatlamaya devam etmek istiyorsanız, benim eşyalarımdan uzak durun. Tamam mı? | Open Subtitles | لذا ابقيا بعيدين عن أغراضي، إن أردتما الإمساك بعضويكما الذكريين مجدداً، مفهوم؟ |
| Pekâlâ, tekrar insan olmak istiyorsanız bunun tek yolu var. | Open Subtitles | حسناً، إن أردتما أن تتحولا إلى أدميين فهناك طريقة وحيدة |
| Müzayedede para kaldırmak istiyorsanız size bir ekspertiz lazım demektir. | Open Subtitles | إذا أردتما جمع المال من مزاد، فستحتاجان إلى مقيّم أثريّات. |
| Üzgünüm. Biraz evrak işim vardı. - Beni neden görmek istediniz? | Open Subtitles | مرحباً، آسفة، كان عليّ إنهاء بعض المعاملات الورقية، لمَ أردتما رؤيتي؟ |
| Eğer kart istiyorsan birisinden almalısın. Sadece aptallar turnuvaya katılmakla uğraşır. | Open Subtitles | إذا أردتما بطاقة فتأخذانها من أحدٍ، الحمقى فقطّ هم خائضي المسابقات. |
| Eğer tek istediğiniz başbaşa geçireceğiniz bir günse, söylemeniz yeterliydi. | Open Subtitles | اذا أردتما يوماً وحدكما فكل ما عليكما فعله أن تقولا ذلك |
| Gerçekten kazanmak istiyorsanız da daha önceden iplere iyice asılacaktınız. | Open Subtitles | لكن لو أردتما الفوز حقًّا، لحاولتما بشكل أكبر من قبل. |
| Buz istiyorsanız Brandy'nin odasına bakın. | Open Subtitles | إن أردتما مكعبات ثلج فاذهبا إلى غرفة براندي. |
| Çetede yer almak istiyorsanız er geç motosiklet almanız gerekecek. | Open Subtitles | إن أردتما الانضمام للعصابة فعليكما شراء دراجتين ناريتين |
| Eğer konuşmak istiyorsanız, 12-24 saat bekleyip aldığı ilaçların etkisinin geçmesini bekleyeceksiniz. | Open Subtitles | إذا أردتما التحدث إليه سيكون عليكم الأنتظار حتى يستفيق فى غضون 12 إلى 24 ساعة |
| Bak yalnız kalmak istiyorsanız, söylemeniz yeterli, tamam mı? | Open Subtitles | لو أردتما أن أدعكما سويا كل ما عليكما هو أن تطلبا هذا، حسنا؟ |
| Yalnız kalmak istiyorsanız söylemeniz yeterdi. | Open Subtitles | إن أردتما الخلوة، فكل ما عليكما هو أن تطلباها |
| Dövüşmek istiyorsanız dünya sona erdikten sonra dövüşün, tamam mı? | Open Subtitles | لذا إذا أردتما العراك فأفعلا ذلك بعد انتهاء العالم , حسناً؟ |
| Buradan canlık çıkmak istiyorsanız, geri verseniz iyi olur. | Open Subtitles | إذا أردتما الخروج من هنا أحياء، فحري بكما إعادته |
| Tamam, neden bu kadar yer değiştirdiğimi öğrenmek istediniz, ben de söyledim. | Open Subtitles | لقد أردتما معرفة السبب خلفَ انتقالي المتكرّر، وها قد أخبرتُكُما |
| İkiniz de Konsey'e hükmedebilmek için beni ortadan kaldırmak istediniz. | Open Subtitles | لقد أردتما التخلص مني على مدار سنوات، حتى تسيطرا على المجلس. |
| Beyler benimle konuşmak mı istediniz? | Open Subtitles | أنتما أيها السيدان أردتما التحدث إليّ؟ |
| Yaşamak istiyorsan, gitmelisin bana bir gülücük ver | Open Subtitles | يجدر بكما أن ترحلا، إذا أردتما البقاء على قيد الحياة إمنحني ابتسامة كبيرة |
| Büyük bir "ekip" olmamız gerekiyor ama "Sessiz birisin" beni olay dışında tutmak istediğiniz zaman kullandığınız mazeret. | Open Subtitles | أتعرفون من المفترض أن نكون تلك الجماعة المترابطة و لكن هذا هو العذر الذي تقولانه كلما أردتما أن تستبعداني من شيء |
| Eğer eve tekrardan bakmak isterseniz, sorularınızı cevaplamak için ben burada olacağım. | Open Subtitles | إذا أردتما إلقاء نظرة أخرى على المنزل، فسأكون مُنتظراً هنا لأجيب أسئلتكما. |
| - Bana ne söylemek istiyordunuz o zaman? | Open Subtitles | مهلاً، ماذا أردتما إخباري به؟ |
| Arzu ettiğiniz bir şey olursa, isteyin yeter. | Open Subtitles | إذا أردتما شيئاً، اطلباه فحسب. |
| Arabanızı tamir etmek biraz zamanımı alacak, eğer isterseniz, içeri girebilirsiniz, kendinize içecek bir şeyler alabilir, yıkanabilir, karımı becerebilir, televizyon seyredebilirsiniz-- her istediğinizi yapabilirsiniz. | Open Subtitles | سوف استغرق بعض الوقت لإصلاح سيارتكما وإذا أردتما تستطيعان الدخول لمنزلي وأن تشربوا شيئاً وتستحموا |