"أردته هو" - Traduction Arabe en Turc

• Tek istediğim
• etmek istedim
• istediğim sadece

Uzun zamandır Tek istediğim şey beni sevmendi. Beni kabul etmendi.
لمدة طويلة كل ما أردته هو حبك لي و أن تتقبلني

3 ay birlikte olduktan sonra Tek istediğim onunla birlikte olmaktı.
بعد ثلاثة شهور سوياً كل ما أردته هو أن اكون برفقته

Tek istediğim hayatımın ilerlediğine dair bir kanıt kırıntısı bulmaktı.
كل ما أردته هو ذرة دليل أن حياتي تتقدم للأمام

Yapma Mary. Ben sadece sana yardım etmek istedim Mary.
لا تفعلي ماري ,كل ما أردته هو مساعدتك ماري

Sadece detaylı olarak izah etmek istedim.
فكلّ ما أردته هو أن أكون دقيقًا في قولي

Tüm istediğim sadece biraz ilgiydi.
كل ما أردته هو القليل من الإهتمام.

Tek istediğim şey onun gözlerinde , sesinde ve kokusunda kaybolmaktı.
وكل ما أردته هو أن أكون تائهاً في عيونها وصوتها ورائحتها

Bütün hayatım boyunca Tek istediğim şey seni güvende tutmaktı.
، طوال حياتي كل ما أردته هو أن أجعلك آمنة

Eğer Tek istediğim kocamı köle hâline getirmek idiyse niçin diğerlerini değil de seni seçtim?
إذا كان كل ما أردته هو أن أجعل من زوجى عبداً فلماذا قمت بإختيارك أنت و لم أختر الآخرين ؟

Seni buralara getirmek için kendi kıçımı tehlikeye attım ve Tek istediğim işbirliğiydi!
خاطرت بمستقبلي لتأتي إلى هنا وكل ما أردته هو بعض التعاون

Tek istediğim pembe etekli bir balerin Barbie idi.
، كل ما أردته هو لعبة باربي راقصة للباليه . بتنورتها الوردية الجميلة

Tek istediğim insanların lisede olduğumuzdan... daha iyi olduğumuzu düşünmeleriydi.
كل ما أردته هو أن الناس يروننا أفضل حالا مما كنا عليه في الثانوية

Bak, lütfen bundan hoşlandığımı sanma. Tek istediğim bir işti.
أرجوكِ ، لا تعتقدي أننى أستمتع بهذا كل ما أردته هو وظيفة

Groom Lake'deki odaya girip o cesedi gördüğüm anda Tek istediğim onları anlamaktı.
منذ أول خطوة في الغرفة في البحيرة رأيت الجثة كل ما أردته هو أن أفهمهم

Çok dokunmuş bu sana. Tek istediğim biraz iyi niyetli olman ama bunu bile yapamıyorsun.
أنت أبله ، كل ما أردته هو مبادرتة طيبة منك ولكن لا يمكنك فعل ذلك حتى

Tek istediğim bir açıklamaydı. Neden böyle aniden bitiverdi?
كل ما أردته هو تفسير لم انتهت الأمور هكذا فجأة

Yalnızca dans etmek istedim.
كل ما أردته هو أن الرقص قليلًا

Ülkeme hizmet etmek istedim.
جل ما أردته هو خدمة بلادي.

Peder Santoya bana yardım etti, bende başka birilerine yardım etmek istedim.
لقد أتتني مساعدة من الأب (سانتويا) , وكل ما أردته هو مساعدة شخص آخر.

Tüm yapmak istediğim sadece insanları korkutmaktı.
كل ما أردته هو أخافة الناس

Zoe, yapma. Tek istediğim sadece birlikte olmamızdı.
كل ما أردته هو أن نبقي معاً.