| Lori, benimle konuşmak istersen gerçekten konuşmak istersen buradayım. | Open Subtitles | لوري , لو أردتِ التحدث معي حديث حقيقي من غير تهريج بعدها ساكون هنا |
| Benimle müzik falan konuşmak istersen arayabilirsin, arkadaşça bir şekilde. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تتصلي بي إن أردتِ التحدث عن الموسيقى أو أي شيء .. على نحو ودي |
| Rebecca'dan bahsediyordum, ama eğer Robert hakkında konuşmak istersen... | Open Subtitles | كنت أتحدث عن ربيكا و لكن إذا أردتِ التحدث عن روبرت لا .. |
| Bak. İşim var. Yani konuşmak istiyorsan, benimle gelmelisin. | Open Subtitles | يجب أن أقوم بعملي إذا لو أردتِ التحدث يجب أن تأتين معي |
| Hala konuşmak istiyorsan güvenli bir yer bulmamızı öneriyorum. | Open Subtitles | لذا أن أردتِ التحدث في هذا الأمر، أقترح أن نبحث عن مكانِ آمن. |
| Benimle konuşmak mı istedin? | Open Subtitles | أردتِ التحدث معي |
| Sorunuz olursa veya konuşmak isterseniz beni ararsınız. | Open Subtitles | إن أردتِ طرح المزيد من الأسئلة أو أردتِ التحدث أكثر إتصلي بي |
| konuşmak istersen, okula biraz geç gidebilirim. | Open Subtitles | أمي، يمكنني أن أفوت الحصة الأولى إذا أردتِ التحدث. |
| Dışarıda işlerin rengi dönmeye başlayınca konuşmak istersen, ben hâlâ burada olacağım. | Open Subtitles | عندما يتركك الجميع وحدكِ فأنا لا أزال موجودة إذا أردتِ التحدث |
| Yanıma gelip beni görebilirsin. Eğer konuşmak istersen. | Open Subtitles | بإمكانك زيارتي إذا أردتِ التحدث وما إلى ذلك |
| Yani biriyle konuşmak istersen ben buradayım. | Open Subtitles | لذا، كما تعرفين إذا أردتِ التحدث لأي أحد .أنا هنا |
| Sadece konuşmak istersen sorun değil diyorum. | Open Subtitles | ما أقصده هو أنني سأنصت إذا أردتِ التحدث. |
| Şu an konuşmak istersen, memnuniyetle... | Open Subtitles | الآن , إذا أردتِ التحدث بشأن ذلك سأكون سعيدةً بأن ... ـ |
| "Eğer benimle konuşmak istersen, ben kendi krallığımda olacağım." | Open Subtitles | "سوف أكون في مملكتي إن أردتِ التحدث إليّ". |
| Biriyle konuşmak istersen konuşacak onlarca arkadaşın vardır tabii. | Open Subtitles | أنا واثق ... يوجد العديد من الأشخاص إن أردتِ التحدث بأي شيء |
| Eğer konuşmak istersen dev bir maden suyu stoğum var. Sadece gel ve burada ol. Birlikte dünyanın sırlarını çözeriz. | Open Subtitles | اصغِ, إن أردتِ التحدث, لدي محل للمياه الغازية أعلى "ينغ يانغ" فقط توقفي هناك, وسوف نحل غموض العالم |
| Onlarla konuşmak istiyorsan önce bizi ikna etmelisin. | Open Subtitles | إن أردتِ التحدث إليهم، عليكِ إقناعنا أولاً |
| Sana söylemememi istedi ama onunla konuşmak istiyorsan bunun beklememesi gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | طلب منّي ألاّ أخبركِ، لكنّي أعتقدُ إذا أردتِ التحدث إليه، فما ... فما كنتُ لأنتظر |
| konuşmak istiyorsan, ben buradayım. | Open Subtitles | أن أردتِ التحدث عن الأمر فأنا هنا. |
| Benimle konuşmak istiyorsan, ...gözlerime bakacak cesaretin olmalı. | Open Subtitles | إذا أردتِ التحدث إليّ... فلتملكي الشجاعة للنظر في عيني |
| Benimle konuşmak mı istedin? | Open Subtitles | أردتِ التحدث معي؟ |
| Selam, benimle konuşmak mı istedin? | Open Subtitles | أنتِ أردتِ التحدث معي ؟ |
| Daha sonra bu konu hakkında konuşmak isterseniz eğer. | Open Subtitles | إن أردتِ التحدث بهذا الخصوص ثانية لاحقاً... |