Seninle konuşmak istedim. Dün akşam için özür dilerim. | Open Subtitles | مرحباً, أنا أردت أن أتحدث إليك, أنا متأسفة جداً حيال الليلة الماضية |
Ben de yapımcı olduğum için, Seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | بصفتي صانع أفلام ، أردت أن أتحدث إليك |
Bir süre uzak kaldım senden. Seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | لقد ابتعدت قليلاً أردت أن أتحدث إليك |
Hukuk firmasındaki stajım ile ilgili konuşmak istiyordum seninle. | Open Subtitles | أردت أن أتحدث إليك عن تدريبي في مكتب المحاماة |
Sizinle siteniz hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت أن أتحدث إليك بشأن موقع على الانترنت تديره يدعى الحقيقة القاسية.نت |
Alabileceğim her türlü yardıma ihtiyacım var. Seninle konuşmak istediğim konu da bu. | Open Subtitles | أنا أحتج كل المساعدات الممكنة لهذا أردت أن أتحدث إليك |
Alabileceğim her türlü yardıma ihtiyacım var Seninle konuşmak istediğim konu da bu. | Open Subtitles | أنا أحتج كل المساعدات الممكنة لهذا أردت أن أتحدث إليك |
- Önce Seninle konuşmak istedim. - Ne hakkında? | Open Subtitles | أردت أن أتحدث إليك أولاً - عن ماذا ؟ |
Seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أتحدث إليك فقط |
B-ben Seninle konuşmak istedim. | Open Subtitles | - أردت أن أتحدث إليك |
Ben de seninle bu konuyu konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ما أردت أن أتحدث إليك بشأنه |
Sadece konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت أن أتحدث إليك فقط |
Sadece konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت أن أتحدث إليك فقط |
Seninle Frankie hakkında konuşmak istiyordum. | Open Subtitles | - أردت أن أتحدث إليك عن (فرانكي) |
Aslında, Seninle konuşmak istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | في الواقع، هناك شيء أردت أن أتحدث إليك به |
Ben bir şişe daha getireyim. Baksana, benim de Seninle konuşmak istediğim bir şey vardı. | Open Subtitles | دعني أجلب قنينة أخرى اسمع إذاً، أردت أن أتحدث إليك في أمر |