Eğer Yapmak istediğin herhangi bir şey varsa elimden gelenin en iyisi yaparım. | Open Subtitles | لذا إن وجد شيء, أي شيء على الإطلاق, أردت فعله. فسأبذل قصارى جهدي لأحققه لك. |
Onunla Yapmak istediğin bir şey mi vardı? | Open Subtitles | هل هذا شيء أردت معرفته ؟ هل هذا شيء أردت فعله به ؟ |
Bunların demode eski yerler olduğu fikrinden kurtulmak istiyordum. Hani şu herkesi sıkan, bilirsiniz, dedenizin zamanından kalma olmasın. | TED | ما أردت فعله هو تبديد فكرة أن تلك المكتبات قديمة وعتيقة، كنوع الأماكن التي يضجر الجميع منها، ليست مكتبات أجدادكم. |
Benim yapmam gereken ise yiyecekleri daha çok sayıda insana ulaştırmaktı. | TED | ما أردت فعله هو إخراج الطعام إلي مدي أوسع من الناس. |
Jackie... Hayatta hep yapmayı istediğin bir şeyler olmalı. Evet. | Open Subtitles | جاكي ، بالتأكيد هناك شيئاً لطاما أردت فعله فى حياتك |
Bugün, benim sıkıcı vaazımın yerine Bart'ın kitabından alıntı yapacağım "Birşey yap...her zaman yapmak istediğini.." | Open Subtitles | بدلمحاضرتيالمملة.. سأقرأ صفحة من كتاب (بارت) وأفعل شيء لطالما أردت فعله |
Benim yapmak istediğimi yapmış olsaydık hepimiz ölmüş olurduk. | Open Subtitles | كنت ستفعل ما أردت فعله وحينها سيكون قد قضي علينا |
Bütün yapmak istediğim, koşu ayakkabılarımı giymek ve kapıdan dışarı koşmaktı. | TED | كل ما أردت فعله هو أن أرتدي حذائي الرياضي والجري خارجا. |
Bütün Yapmak istediğin galaksiyi korumaktı. Peki karşılığını nasıl verdiler? | Open Subtitles | كل ما أردت فعله كان حماية المجرة، وكيف يردون لك الجميل ؟ |
-...Yapmak istediğin şey miydi? - Pekala. | Open Subtitles | وهل علمت دوماً أنّ هذا ما أردت فعله ؟ |
Geri döndüğünde Yapmak istediğin bir şey mi vardı? | Open Subtitles | هل هُناك شيئاً أردت فعله عند عودتك ؟ |
Yapmak istediğin her şeyi gerçekleştirdin, bebeğim. | Open Subtitles | لقد قمت بكل شيء أردت فعله |
Yapmak istediğin gerçekten bu muydu? | Open Subtitles | أهذا ما أردت فعله حقا؟ |
Bir harita oluşturmak istiyordum. Haritanın ilk bölümü petrolü topraktan çıkardığımız yer yani rafineriydi. | TED | وما أردت فعله هو أن أرسم خريطة قوس للإستخراج٬ ومكان الإستخراج والتكرير. وهذا كله عبارة عن فصلٍ واحد. |
Sonra bu resimlere insanları katmak istedim. Bu yeni atmosferi sevmiş, hem insanları hem ortamı istiyordum. | TED | لذا كان الشيء التالي الذي أردت فعله هو وضع التفاصيل على الرسومات والأشخاص، لقد أحببت تلك البيئة، لذلك أردت أن أحظى بكليهما، الناس وهذا الجو. |
-Beni yanlış anlama, yapmam gereken bir iş var. -Olabilecek en iyi işlerden ama bazen... | Open Subtitles | لا تسيئي فهمي فلدي عمل لأفعله لأن الطيران هو ما أردت فعله |
Demek istediğim, beni yanlış anlama, yapmam gereken bir işim var. | Open Subtitles | لا تسيئي فهمي فلدي عمل لأفعله لأن الطيران هو ما أردت فعله |
Jackie... Hayatta hep yapmayı istediğin bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | جاكي ، بالتأكيد هناك شيئاً لطاما أردت فعله فى حياتك |
Oğluma yapmak istediğini. | Open Subtitles | ما أردت فعله بأبني |
Asla dinlemedim. Ne yapmak istediğimi tam olarak biliyordum. | Open Subtitles | .أنا لا أستمع أبدا فعلت تمام ما أردت فعله |
Uzun zamandır yapmak istediğimi. | Open Subtitles | شئ أردت فعله منذ وقت طويل |
Bundan sonra yapmak istediğim şey kalan bu ses yeteneklerinden nasıl yararlanabileceğimizi bulmak ve onlar için kişiselleştirilmiş bir teknoloji geliştirmekti, kendilerine özgü olabilecek sesler. | TED | ما أردت فعله بعد ذلك هو، أني أردت التوصل إلى كيفية تسخير تلك القدرات الصوتية المتبقية وبناء تقنية يمكن ملائمتها لتناسبهم، أصوات يمكن ملائمتها لتناسبهم. |