"أرسم" - Traduction Arabe en Turc

• resim
• çiziyorum
• çizmek
• çiz
• çizmemi
• çizeyim
• çizerim
• çizmeye
• çizerdim
• çizeceğim
• çizmedim
• çizebilirim
• çizim
• çizmem
• çizmeliyim

resim çizmeyi, müzelere ve bu tarz resimlere bakarak öğrendim.
علمت نفسي كيف أرسم بذهابي للمتحف ونظري للصور مثل هذه.

Biliyorum ama insanlar resim yapıp yapmadığımı sorduğunda ne cevap vereceğimi bilemiyorum. "Bu benim resmim" deme gururuna haiz olmak çok hoş olurdu.
أعلم, عندما يسألوني الناس أن كنت أرسم لا أعرف كيف أجيب عليهم سيكون من الجميل أن أملك الفخر بأن أقول هذه اللوحة لي

Ancak aslında elimle pastel boya tutabildiğim zamandan beri çiziyorum.
لكنني كنت أرسم منذ أن كنت قادرة على حمل القلم.

Bir araba çizmek istiyorum. Çok çabuk yapacağım. Büyük bir lastik koyuyorum.
إذاً أريد أن أرسم سيارة صغيرة هنا. سأفعل ذلك سريعاً. وأضع دواليب كبيرة عليها.

Duvara hastalıkları teoride iyileştiren dâhice grafikler çiz ama gerçekte tek bir insana bile yardım etme.
أرسم المخططات الرائعه على الجدار التى تحاول علاج الامراض من الناحيه النظريه فقط ولكنها لم تساعد أى شخص فى الواقع الفعلى

Şimdilik, benden daha güçlü bir şey çizmemi isteyene kadar.
للوقت الحالي ، حتى يحتاجني أن أرسم له قوى جديدة

Sizin için bir resim çizeyim, ortalama bir insan için mahkemeye gitmenin nasıl olduğunu anlatayım.
دعوني أرسم لكم صورة كيف هو الوضع لشخصٍ عادي عندما يواجه محكمة.

Hepsini kurşun kalemle çizerim. İlk zamanlarda Parkinson çok üzücüydü çünkü kalemi bile sabit tutamıyordum.
أرسم بقلم رصاص بسيط. في بداية ، الشلل الرعاشي كان محزنا جدا، أنني لم أتمكن من الحفاظ على قلم رصاص ثابتا.

Onu taklit ettiğimi, resim yapmayı bana onun öğrettiğini söylemiş.
يقول بأني نسخت منه. بأن هو من علمني كيف أرسم

resim yapmayı tercih ederdim ama görünüşe göre zaman kısıtlı.
أفضـل أن أرسم لكم لوحـة لكـن يبدو أن الوقت ضدنـا

Belki de bir resim yapmalıyım. Evet, bir resim yapmalıyım.
، ربما ينبغي أن أرسم صورة ينبغي أن أرسم صورة

Çok büyük, detaylı resimler yapıyorum, yani insanları böyle çiziyorum.
أرسم صورًا رمزيّة كبيرة، مما يعني أنني أرسم أناسًا. كهذه.

Kömür gibi kuru ama renkli olan yumuşak pastelle çiziyorum.
و أرسم بأقلام الباستيل الشبيهة بالفحم لكنها ملونة

Deney kapsamında karşılaştığım her organizasyon için teknolojiyi de içeren yeni bir şema çizmek zorunda kaldım.
ولذا لكل منظمة التقيت بها من أجل تجربتي، توجب علي أن أرسم مخططًا تنظيميًّا جديدًا يحتوي على التكنولوجيا.

Zenginlere resim çizmek, onların özgürlüğüne sahip olmak.. .... Estella'yı sevmek..
أن أرسم لسيدة غنية أن أتدخل بحريتهما وأن أحب إستيلا

"Kaplumbağayı çiz, beş sent gönder ve yarışmayı kazan!" diyenler gibi hani.
أرسم السلحفاة و أرسلها الينا لتربح الجائزة الكبرى

Öyle biri yok! . Resmini de çizmemi ister misiniz?
لا يوجد شاعر بهذا الاسم هل تريدين أن أرسم لكِ صورة ؟

Gece istemen durumunda sana evimin yol haritasını çizeyim, böylece beni uyandırabilirsin.
ربما أرسم لك خريطةً في حال لو أردته في المساء لأقودك لحيث أعيش كي توقظني

Bir resim çizerim ve Los Angeles'a fakslarım.
أنا فقط أرسم صورة ثم أرسلها بالفاكس إلى لوس أنجلوس

Ben de logo çizmeye çalışıyordum ve birden her şey ters döndü.
و يخبرهم أن يصمتوا , و أنا كنت أرسم شعاراً و فجأة انقلبت الحافلة

Dükkanın köşesinde oturur, tebeşir ve kömürle bir şeyler çizerdim.
كنت أجلس في زاوية المحل و أرسم بالطباشير و الفحم

Her günün sonunda adınızın yanına ya gülen yüz ya da ağlayan yüz çizeceğim.
في نهاية كل يوم أرسم وجهاً باسماً أو وجهاً حزيناً

Bu sefer resim çizmedim, çünkü yanıtların çoğunu biliyordum.
لم أستطع أن أرسم على ورقة الأجابة لأنني كنت أعلم العديد من الإجابات

Eğer çok dikkatli olup, pakedi yırtmazsam, arka tarafına bir şeyler çizebilirim.
حسناً, إذا نزعته بحَذر ولم أُمزقه, فيُمكننى أن أرسم على ظهره.

Böylece çizim yaparken şarkı söylemeye başladım,... ...çünkü şarkı söylemeyi gerçekten cok seviyorum,... ...ve bana göre müzik sanat dallarının en yücesidir.
لذلك، ما قمت به وأنا أرسم هو البدء بالغناء، لأني مفتونه بالغناء، وأنا أعتقد بأن الموسيقى هي من أرقى الفنون.

resim dersi için kendimi çizmem lazım.
أنا من المفترض أنّ أرسم صورة ذاتية لصف فني.

Biraz karışık, belki de sana bir harita çizmeliyim.
إنّ مكانها معقّد قليلاً ربما يجب أن أرسم لك خريطة