Kahve? Hayır, kahve falan istemiyorum. Buranın neresi olduğunu bilmek istiyorum! | Open Subtitles | لا، لا أريد قهوة أريد أنْ أعرف ما هذا المكان |
- Nasıl hissettirdiğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لم أفهم؟ أريد أنْ أعرف كيف سيكون الشعور به. |
Sadece kötü kraliçe burada mıydı, bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف فقط ما إذا كانت الملكة الشرّيرة هنا |
Tanığın ne söyleyeceğini bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف ما سيقوله الشاهد. |
Bu işte korunup korunmadığımı bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنظر، أريد أنْ أعرف ما إذا كنت محمي ضد هذا الشيء. |
O bilgisayarda ne olduğunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف ما الموجود في ذلك الكمبيوتر |
Sadece güvende olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف إنْ كانت بأمان و حسب. |
Ancak Barton bir tedaviye başlayacaksa onun ne olduğunu bilmek istiyorum çünkü artık hayatımın bir anını bile karanlıkta geçiremem. | Open Subtitles | ولكن إذا شرع بارتون في علاج، أريد أنْ أعرف ما هو لأنّني... حسناً، لا يمكنني قضاء لحظة أخرى من حيـاتي في الظلام. |
Sadece bilmek istiyorum, hiçbir şey yeterli olacak mı? | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف إنْ كان هناك ما يكفي؟ |
Buradan nasıl çıkacağımızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف كيف سنخرج من هنا |
Nereye gittiğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف إلى أين ذهب. |
Nasıl bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف كيف |
Öncelikle Lanetli Cadı'nın bodrumunda olduğu gerçeği var. Gold'u kullanarak ne haltlar karıştırdığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}كوجوده في قبو الساحرة الماكرة مثلاً أريد أنْ أعرف ما الذي كانا يمكرانه |
Nerede olduğumuzu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف أين نحن |
Sadece bunu yapabileceğimi bilmem gerek. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف أنّني استطيع. |
Adımı daha önce birine bahsedip, bahsetmediğini bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف ما إذا كنت قد ذكرت اسمي لأي شخص... |
Birine yoluma devam edeceğime dair söz verdim ama hâlâ başaramadım yani Storybrooke'ta ne işler döndüğünü bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | وعدت شخصاً بالمضيّ قدماً مِنْ هذا المكان لكنّي ما أزال عاجزاً لذا أريد أنْ أعرف ما الذي يجري في "ستوري بروك" |
- Bu farklı. bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | بالله عليك، أريد أنْ أعرف. |
O bilgisayarda neler olduğunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنْ أعرف ما الموجود في ذلك الكمبيوتر |