Kendimi iyi hissetmek istiyorum, ve sana iyi görünmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر بالتحسن لأجلي وأريد أن أبدو جيداً لأجلك |
Yapay ultraviyole ışınları hiç sevmem. Gerçek güneşi hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أكره الأشعة فوق البنفسجية الصناعية . أريد أن أشعر بالشمس الطبيعية |
Oynamıyorum. Sadece soğuktan başka bir şeyler hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا ألعب أنا فقط أريد أن أشعر بشيء ما بجانب البرد |
Sürekli böyle diyorsun ama evliliğini bozmuş gibi hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | كنت تقول ذلك لكني لا أريد أن أشعر كأنّي أدمر زواجك. |
Kendimi sana borçlu hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر بأنني ملزم أن أعاملك بنفس الطريقة التي تعاملني بها |
İyi, mutlu ve canlı hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر بأنني مرتاحة وسعيدة و على قيد الحياة |
Bak ben de tekrar birlikte olmamızı istiyorum ama aynı zamanda bunu yapmaktan dolayı kendimi iyi hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | اسمعي، إنني أريد أن نكون سوياً أيضاً ولكنني أيضاً أريد أن أشعر شعوراً جيداً حيال ذلك |
- Kendimi o kadar uzun süre uyuşturdum ki, şimdi bir şeyler hissetmek istiyorum ama yapamıyorum. | Open Subtitles | لقد أبقيت نفسي مخدرا لفترة طويلة لدرجة أنني الآن أريد أن أشعر بشيء ولكن لا أستطيع |
İyi hissetmek istiyorum, gerçek bir intikama ihtiyacım var. | Open Subtitles | إذا كنت أريد أن أشعر بتحسن فأنا في حاجة إلى انتقام حقيقي |
Yeniden bir erkek gibi hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر أننى رجل مرة آخرى، كما تعلم |
Kontrolün bende olduğunu hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | .. أنا فقط .. أحتاج .. أريد أن أشعر أنني المُسيطرة |
O gerilimi tekrar hissetmek istiyorum, ve yüzmek için fazla vaktim de yok. | Open Subtitles | أريد أن أشعر بذلك الحماس مرة أخرى و ليس لدي سنوات سباحة جيدة باقية |
O tip bir özgürlüğü tekrar hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أشعر بذلكَ النوع من الحرية مرة أخرى. |
Biliyorum, sana kendimi yeniden yakın hissetmek istiyorum. | Open Subtitles | أعرف أننا اتفقنا، لكنني أريد أن أشعر أننا قريبين من بعضنا كما كنا |
Hadi gel-git, beni de al yanına. Artık acı hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | هيا أيها الموج ، خذني معك فأنا لا أريد أن أشعر بالمزيد من الألم |
Bebeğim hastaneye götürdüklerini söyleyen telefon geldiği sırada hissettiklerimi bir daha hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أشعر ثانية بما شعرت به عندما تلقيت تلك المكالمة التى قالت أن ابنتى الصغيرة كانت بطريقها للمشفى |
Canım yanıyor ve bir daha böyle hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنه مؤلم.. لا أريد أن أشعر بذلك مرة أخرى |
Ben de seni istiyorum, ama bunu sana borç para verdiğim için yapmış olduğumuzu hissetmek istemiyorum. Peki, peki. | Open Subtitles | أريدك أيضاً لكني لا أريد أن أشعر أننا نفعل هذا لأني أقرضتك المال |
Ben kendimi mutlu hissetmek, aptal gibi hissetmek istemiyorum. Şimdi olmaz. | Open Subtitles | فأنا لا أريد أن أشعر بالسعادة أو السخافة، ليس الآن |
Geçen bir kaç ay berbattı, ...ve evindeki şaraplar hakkında kötü hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | الأشهر القليلة الماضية كانت سيئة وأنا لا أريد أن أشعر بالسوء لشرب جميع النبيذ الذي في المنزل |
Çünkü kediyi gerçekten önemsediğinizi hissetmeliyim. | Open Subtitles | لأنني أريد أن أشعر أنكن تهتمون بأمر القطة بالفعل |
O adamı kahraman yapan insanların parçası olmak istemiyorum | Open Subtitles | و أى مجتمع الذى يجعل ذلك الرجل بطلاً . أنا الوحيد الذى لا أريد أن أشعر بأنى جزء من ذلك |