Bu benim not alma stilim. Hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | إنها نسختي من محمولي لا أريد أن أفوت أي شيء |
Hayır, yiyebildiğin kadar ye şnitzel barını kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا .. لا أريد أن أفوت بوفيه مكسرات كل ما تستطيع أكله |
Seni tam tanımaya başladığım bölümü kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفوت الجزء الذي أستطيع أن أفهمك به |
Filmden önce gösterilen film ıvır zıvırlarını kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفوت فيلم على أمور تافهة قبل الفيلم |
Muhtemelen ölüyordur, ve malum bunu kaçırmak istemezdim. | Open Subtitles | قد تكون على حافة الموت, و تعلمين أني لا أريد أن أفوت ذلك |
Filmden önce gösterilen film ıvır zıvırlarını kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أفوت فيلم على أمور تافهة قبل الفيلم |
Telefon görüşmelerimizi kaçırmak istemiyorum ama bu kariyerim olabilir. | Open Subtitles | ولا أريد أن أفوت مواعيدنا على الهاتف لكن كما تعلم، يمكن أن تكون هذه هي حياتي المهنية. |
Uçağımı kaçırmak istemiyorum çünkü çok önemli bir fotoğrafçıyla çok ama çok önemli bir randevum var. | Open Subtitles | لا أريد أن أفوت طائرتي، لأن لدي موعد هام مع مصور مهم جدًا جدًا. |
Blender'ı açacağım da bir şey kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | سوف أستخدم الخلاط، ولا أريد أن أفوت أي شيء. |
Evet, ama işemek çok sıkıcı, hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | أجل، لكن التبول ممل للغاية ولا أريد أن أفوت أي شيء |
Treni kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | فأنا لا أريد أن أفوت ذلك القطار |
Sayid'in sinyalini kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن أفوت اشارة سيد |
Son günü kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | . لأنني لا أريد أن أفوت موعد التسليم |
-Fakat lütfen, hiçbir şeyi kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن من فضلكن لا أريد أن أفوت شيء |
*Gok's Fashion Fix'i kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أذهب الآن, لا أريد أن أفوت برنامج"غوك"لأصلاح الأزياء. |
- Paige, Cooper, oturma odasına gitmek istermisiniz? - Ama kavgayı kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | بايج" و كوبر" هلا ذهبتم معي إلى غرفة المعيشة ؟" - و لكني لا أريد أن أفوت الجدال - |
Onun ilk söyleyeceği kelimeleri kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا... أنا لا أريد أن أفوت كلماتها الأولى |
- Hadi treni kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | هيّا , لا أريد أن أفوت القطار. |
Ben gidiyorum, otobüsümü kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | .سأذهب لا أريد أن أفوت الحافله |
Ayrıntılı olsun yeter. Hiçbir detayı kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | كن دقيقاً، لا أريد أن أفوت أيّ تفصيل |
- Eli buradan arayacak, ...bu nedenle bunu kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | بهذا الرقم, ولا أريد أن أفوت المكالمة |