| Tabutu açmak ve incelemek için biraz daha emin olarak hakime gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أفتح الصندوق وأبحث بداخله ، أريد الذهاب إلى القاضي مع الكثير من التأكد |
| Dinle, seninle güzel bir akşam geçirdim sadece eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | اسمع، قضيت ليلة رائعة معك لكني أريد الذهاب إلى البيت فحسب |
| Müzeye gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى المتحف، إنهم يغلقون في الساعة الرابعة. |
| Ben odama gitmek istemiyorum. Dolabımda şeytani bir maymun var. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب إلى غرفتي يوجد قرد شرير في خزانتي |
| Birazdan dönerim. Tuvalete gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | سوف أعود في الحال ، فقط أريد الذهاب إلى غرفة الفتيات الصغيرات |
| Önemli bir kişi olmak istiyorum. Bu sebeple okula gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ، أحب أن أكون شيئاً ما في العالم لذلك أريد الذهاب إلى المدرسة |
| Ben bir geneleve gitmek istiyorum, kağıt oynamak, içki içmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى بيت الدعارة للعب الورق والشرب حتى الثمالة |
| Konuşmak istiyorsanız elinizi çabuk tutun, çünkü eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | إذا تُريد أن تتكلم معي، فأسرع لأنني أريد الذهاب إلى المنزل |
| Goonie değilim. Eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا لست من الجونيز فقط أريد الذهاب إلى البيت |
| - İstediğin şeyi söyle. - Eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | ـ أخبريني بما تريدين ـ أريد الذهاب إلى البيت |
| - Bir kiliseye gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى الكنيسة أريد أن أقف أمام الكاهن |
| Sana söylemiştim. Bu yüzden de büyükanneme gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أخبرتك بالفعل، لهذا أريد الذهاب إلى جدتي |
| -Eve gitmek istiyorum! | Open Subtitles | فقط يذهب. إذهب. أنا أريد الذهاب إلى البيت. |
| Seninle içmek istemiyorum. Eve gitmek istiyorum. Anlamak zor mu? | Open Subtitles | لا أريد أن أتناول شراب معك، أريد الذهاب إلى البيت، هل هذا صعب جداً لتفهمه؟ |
| Okula gitmek istiyorum. Onu arkadaşlarının önünden almalıyım. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى المدرسة اقبض علية أمام زملاؤه |
| Vicki yoruldum ve eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | فيكي، أنا متعب، وأنا أريد الذهاب إلى البيت. |
| Yeni bir rotaya ihtiyacımız olacak çünkü ben gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | نحن بحاجة لوجهة جديدة، لأنّني لا أريد الذهاب إلى هناك |
| - Ben Laputa'ya gitmek istemiyorum. - Ne demek istemiyorum? | Open Subtitles | في الحقيقة أنا لا أريد الذهاب إلى لابيوتا |
| - Tuvalete gitmem gerekiyor.. - Radyonun sesini açabilir misin? | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى الحمام - هل يمكنك تشغيل الراديو ؟ |
| Erkekler tuvaletine gitmem gerek. İrlanda şarkılarına bayılıyorum. | Open Subtitles | أريد الذهاب إلى دورة المياه أنا أحب الأغاني الإيرلندية |
| Eve dönmek istiyorum tamam mı? | Open Subtitles | فقط أريد الذهاب إلى البيت ، حسنا ً |
| Sen, Incheon'a başkan olmak için gitmek istediğimi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | أكنتَ تعتقد أنني أريد الذهاب إلى انتشون لأُصبحَ رئيسًا؟ |
| - Ama tuvalete gitmeliyim. - Ölü şeyler gibi. | Open Subtitles | ـ لكني أريد الذهاب إلى الحمام ـ إنه يحب الأشياء الميتة، ميكي |
| Siz merhametli birisiniz. Hapse girmek istemiyorum. Orada hırsız ve tecavüzcüler var. | Open Subtitles | أعرف إنك رجل رحيم لا أريد الذهاب إلى السجن |