| Yani cevapladığından çok soru ortaya çıkarıyor. | TED | لذا فقد قامت بتوجيه أسئلة أكثر مما أجيب. |
| Ama daha çok öğrendikçe daha çok soru sordum. | TED | ومع ذلك، كلما تعلمت أكثر، طرحت أسئلة أكثر. |
| Ama ben Abby'ye birkaç soru daha sormak isterim. | Open Subtitles | لَكنِّي أوَدُّ أَنْ أَسْألَ آبي بضعة أسئلة أكثر. |
| Yapabilir misin, yoksa vajinam hakkında başka sorun var mı? | Open Subtitles | هل تستطيع فعل ذلك، أم لديك أسئلة أكثر عن مهبلي؟ |
| Daha fazla soruya cevap vermiyorum. | Open Subtitles | أنا لن أُجيب أيّ أسئلة أكثر. |
| Tâbii ki edecek, ne yazık ki, bu cevaplardan daha fazla soru getirdi. | Open Subtitles | بالتأكيد , لكن هذا يطرح أسئلة أكثر من أجوبة |
| Sadece birkaç soru daha soracağız. | Open Subtitles | فقط يسألك أسئلة أكثر قليلا. |
| Başka soruları yanıtlamak isterdim ama büroma dönmem gerek. | Open Subtitles | لا, لا, أنظروا, أنا أحب أن أجيبكم على أسئلة أكثر لكن عليّ العودة للمكتب |
| Evlat, piskopostan çok soru soruyorsun. Konak işte. | Open Subtitles | يا بني، أنّك تطرح أسئلة أكثر من الأسقف ذاته. |
| Sadece, bazen cevaplar, daha çok soru çıkarır. | Open Subtitles | كلاّ في بعض الأحيان الأجوبة تطرح أسئلة أكثر ممّا أجابت عليه |
| Müthiş ama bu cevaplanandan daha çok soru ortaya çıkmasına sebep oluyor. | Open Subtitles | رهيب، لكنّ هذا يطرح أسئلة أكثر من التي يُجيب عليها. |
| Doktorum cevaptan çok soru soran cinsten. | Open Subtitles | الطبيب، وقال انه يسأل أسئلة أكثر من انه يعطي الأجوبة لل. |
| Sanırım sana bunun hakkında birkaç soru daha sormalıydım, ...çünkü anlattığın şey muazzam bir hikâyeydi, ...çok küçük tesadüfler ve garip şeyler olmuştu. | Open Subtitles | وأنا أعتقد بأنني سألتكِ أسئلة أكثر بقليل حول الموضوع, لأنها قصة هائلة تلك التي كنتِ تروينها لي |
| - Birkaç soru daha sormak istiyorum. | Open Subtitles | - أنا مثل لسؤالك أسئلة أكثر قليلا. - حسنا. |
| Yapabilir misin, yoksa vajinam hakkında başka sorun var mı? | Open Subtitles | هل تستطيع فعل ذلك، أم لديك أسئلة أكثر عن مهبلي؟ |
| Cevabım daha fazla soruya yol açıyor. | Open Subtitles | و إجابتي سبّبَت أسئلة أكثر |
| daha fazla soru sormalıydım. | Open Subtitles | .كان يجب علي ان أطرح أسئلة أكثر |
| Sadece daha fazla soru doğuracak. | Open Subtitles | و هذا سيؤدي الى أسئلة أكثر |
| size birkaç soru daha soracağız. | Open Subtitles | إحتج لسؤالك بضعة أسئلة أكثر. |
| Başka soruları yanıtlamak isterdim ama büroma dönmem gerek. | Open Subtitles | لا, لا, أنظروا, أنا أحب أن أجيبكم على أسئلة أكثر لكن عليّ العودة للمكتب |