Senin gözünde değerim sıfır mı? Kalmanı isterken gidecek misin? | Open Subtitles | ألا أساوي بعينك أي قيمة فلا تبقى لمجرد وقت أطول قليلا عندما أطلب ذلك منك؟ |
Ama Jules ile arkadaş olunca ve onun gibi biri benden hoşlanınca, bir değerim olduğunu hissettim. | Open Subtitles | وشخص مثلها , يحبني جعلني أشعر أن أساوي شيء |
beni böyle değerli görmeleri senin yüzünden cin. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعل أي كان يعتقد بأنني أساوي شيئاً، هو أنت |
Ölüm, sağ halimden daha değerli. | Open Subtitles | أنا أساوي الكثير وأنا ميت عن كوني على قيد الحياة. |
Eğer güvenlik "müfettişimidirnedir," olmazsam ben bir hiçim. | Open Subtitles | إن لم أكن موظفاً يشعر بالأمان فأنا لا أساوي شيئاً. |
Milyar dolarlar değerinde biriyim ben. Kadınlar gerçek anlamda kendilerini üstüme atıyor. | Open Subtitles | إنّي أساوي بليون دولار، إنّ النساء يرمين أنّفسهن أمامي بما تعنيه الكلمة. |
Bütün bunlara değer miyim bilmiyorum Steve. | Open Subtitles | لا أدري ان كنت أساوي كل هذا العناء |
- Yok artık! - 125 milyon dolar değerindeyim. | Open Subtitles | بئساً، أنا أساوي 125 مليون دولار |
Algoritma olmadan bir değerim olmayacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنّني لا أساوي شيئاً بدون نظامي الحسابي |
Bana öyle, hiçbir şeymişim gibi davranamazsınız. Bir değerim olduğunun farkındayım hâlâ. | Open Subtitles | لا تستطيع معاملتي وكأنني نكرة أنا أعلم أنني أساوي شيئا |
Dört eyaletde değerim 3000 dolar. | Open Subtitles | أنا أساوي 3,000 دولار في أربع ولايات. |
Yapma, onlar için hiçbir değerim yok. | Open Subtitles | أنت تمزح، بالنسبة إليهم، لا أساوي شيئاً |
Yapma, onlar için hiçbir değerim yok. | Open Subtitles | أنت تمزح، بالنسبة إليهم، لا أساوي شيئاً |
O zaman, benim hiçbir değerim olmadığını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | إذا, هل تعتقد بأنني لا أساوي شيئا؟ |
Bana küçük bir şans verin canlı olarak daha değerli olduğumu size ispat edeyim. | Open Subtitles | فقط أعطني فرصة لأثبت لك أني حيةً أساوي أكثر مما أنا عليه ميته |
Belki çok değerli biri değilim ama silahlardan anlarım, dostum. | Open Subtitles | لـربما أني لا أساوي الـكثير , لـكني أعلمُ حـيال الـبنادق ياصاحبي. |
Onu benimle götüremezsem birisi değerli olduğumu düşünse bile artık değilim. | Open Subtitles | إذا لم أتمكن من أخذه معي ، حتى لو كان أحدهم يعتقد أنّني أساوي شيئاً ، فهو مخطئ |
Telefonum olmadan ben bir hiçim, hiçbir ise yaramam. | Open Subtitles | من دون هاتفي. أنا نكرة لا أساوي شيئاً |
Böylece beni atarsan, takas edersen ya da ne yaparsan buraya geldiğimin 10 katı değerinde olurum. | Open Subtitles | لذا حين تأتي لتودعن ، تبيعني أو أيا كان الذي ستفعلونه.. سوف أكون أساوي 10 أضعاف.. ما كنت أساويه قبل أن آتي هنا |
Bütün bunlara değer miyim bilmiyorum Steve. | Open Subtitles | لا أدري ان كنت أساوي كل هذا العناء |
1 milyon değerindeyim. | Open Subtitles | أنا أساوي مليون دولار |
Sen bana; sadece varolmamayı öğrettin, çünkü ben ondan çok daha değerliyim. | Open Subtitles | ،لقد علمتيني بألا أكونَ متواجدةً فحسب .لأنني أساوي أكثر من ذلك |
- Hâlâ yüklü miktarda para ile dolaştığıma inanıyorum. | Open Subtitles | -أنا مازلت أساوي الكثير |