Aspen Enstitüsü'nde bir şey başlattım: ''Weave: The Social Fabric.'' | TED | أنا بدأت شيئاً في معهد أسبين يُدعى "الحياكة: النسيج الاجتماعي." |
Cesetlerin otopsilerini istiyorum-- Wheaton, White Flint, Aspen Hill-- sabaha bitecek. | Open Subtitles | أريد تشريح الجثث في وايتون ، وايت فلاينت و تل أسبين افعل ذلك اليوم |
Wheaton, White Flint, Aspen Hill, Silver Spring. | Open Subtitles | ويتون ، وايت فلاينت تل أسبين ، سيلفر سبرينج |
Aspen'da çabucak atlattığına bahse girerim. Değil mi? | Open Subtitles | أنا أراهن أنك تجاوزت الأمر بسرعة في أسبين, صحيح? |
Evlilik sözleşmesini boş verip, Aspen'deki evin peşine düşelim. | Open Subtitles | حسناً , أقول بأن نتحرك بأن نسقط إتفاق ما قبل الزواج ونذهب في إثر منزله في أسبين |
Burada, Berlin'de Wannsee'deki Aspen Enstitüsü'nde endüstrinin önde gelen 20 kişisiyle toplantılar yaptık ve onlarla uluslararası rüşvetle ilgili neler yapılması gerektiğini tartıştık | TED | و لقد أجرينا هنا في برلين, في معهد أسبين على بحيرة وانزي أجرينا جلسات مع تقريبا 20 ملك من ملوك الصناعة وتناقشنا معهم عما يمكن فعله بخصوص الرشوة العالمية, |
Üniversite fonu. Faturalar ve Aspen'de dağ evi kirası. | Open Subtitles | مال الجامعة, دفع فواتيرنا "إيجار شقة خاصة علي جبل جليدي في "أسبين |
Geçen yıl bu zamanlar Aspen'deydik, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أنت تدرك اننا في هذا الوقت من السنة الفائتة كنّا بـ "أسبين" ؟ |
Aspen Hill'deki bir benzin istasyonundayım ve bir adam yere yığılmış durumda. | Open Subtitles | "أنا في محطة وقود "أسبين هيل "لقد سقط رجل هناك" |
Baktığım davalarda genelde çocuğun Aspen'de mi yoksa Monako'da mı yaşayacağını tartışırız. | Open Subtitles | - القضايا التي أقوم بأخذها كلّها تتعلق في أين سيعيش الأطفال أسبين أو موناكو |
Noelde bizimle birlikte Aspen'e gelebilecek olman çok güzel. | Open Subtitles | محمسة جداً أنكِ ستسطعين المجيء إلى (أسبين) مع أسرتي في عيد الميلاد المجيد |
Anne Aspen'e gidip kayak yapmak benim için ne kadar önemli bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ أدنى فكرة عن التزلج في (أسبين)؟ |
Aspen HILL, MARYLAND | Open Subtitles | ـ تل أسبين ، ميريلاند ـ |
Aspen'de kayak yapmaya mı gittin? | Open Subtitles | هل ذهبت للتزلج في منزل والدك ب"أسبين"؟ |
Mitchell sence Aspen'in bize bir aslan ödünç verebilme şansı var mı? | Open Subtitles | يا (ميتشيل)، أتعتقد أنه بإمكان (أسبين) أن تُرتب لنا استعارة أسد؟ |
Sokak ve Aspen'e doğru gidiyorlar. Tamamdır. | Open Subtitles | سيسكو) ، إنهمت يتجهان) (نحو الشارع الرابع و(أسبين |
Hunter Scangarelo'yla Aspen'e gitmiyorsun. | Open Subtitles | (لن تذهبي إلى (أسبين هذا هو عقابك |
"Aspen Enstitüsü" gibi. | Open Subtitles | أجل، أظن "أسبين". |
Aspen'e gitmemden bahsediyorum. | Open Subtitles | (رحلتي إلى (أسبين |
-Peki, Aspen'e ne dersin? Aspen'de Noel. | Open Subtitles | نقضي الكريسماس في (أسبين) |