Bana biraz saygı göstermeye başlayacak mısın yoksa bir akvaryuma mı yatırım yapmalıyım? | Open Subtitles | تريد أن تبدأ بإظهار بعض الأحترام أو عليّ أن أستثمر في حوض الأسماك؟ |
Bunun yolu ise yatırım yapmaktan geçiyor, bir kıtada çok yolsuzluk var diye "ben buraya yatırım yapmıyorum" demekten değil. | TED | والطريقة لذلك هي بالإستثمار وليس القول بأني لا أستثمر في تلك القارة لأن فيها الكثير من الفساد |
Benden sizin T-shirt işinize yatırım yapmamı istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريدون منّي أن أستثمر في مجال تجارة الأزياء خاصتكم؟ اسكت أيها العجوز. |
Kimi bankalar işlere yatırım yapar. Ben ülkelere yatırım yapıyorum. | Open Subtitles | بعض البنوك تستثمر في مجال الأعمال التجارية وأنا أستثمر في البلدان |
Kıyafet tasarımlarına yatırım yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن أستثمر في مجموعة تصاميمكِ. حقاً؟ |
Bir kez daha düşündüm ve küçük şehrinize yatırım yapmamaya karar verdim. | Open Subtitles | بالنظر للأمام، قررت ألا أستثمر في مدينتك الصغيرة. |
Kâr etmeyen şirketlere yatırım yapıp, onların kâra geçmelerini sağlarım. | Open Subtitles | أنا أستثمر في الشركات الغير مربحة وأصنع منهم ربحية |
Tüccarlar gördüğü şeyi satar. Bir işadamı ise görmediği şeye yatırım yapar. | Open Subtitles | ،التُجّار يستثمرون في ما يُمكنُهم رؤيته ..وأنا أستثمر في ما لا يُمكنُني رؤيته |
Restorana senin kuzu pirzolan için yatırım yapmadım. | Open Subtitles | أنا لم أستثمر في هذا المطعم من أجل قطعة اللحم الخاصة بك |
Menajerim, 25 yaşından sonra da çalışmak istiyorsam elmacık kemiklerime yatırım yapmam gerektiğini söylemişti. | Open Subtitles | وكيلي أخبرني أني إن أردت العمل حين أتعدى الخامسة والعشرين يجب أن أستثمر في طقم عظم وجني |
Ben işletmelere değil, insanlara yatırım yaparım. | Open Subtitles | أنا أستثمر في الناس ليس الأعمال التجارية |
Kıyafet tasarımlarına yatırım yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن أستثمر في مجموعةِ تصاميمكِ. |
Başka bir cinsel taciz davasına yatırım yapmıştım. | Open Subtitles | كنت أستثمر في قضية تحرش جنسي أخري |
Teknoloji şirketine yatırım yapmak isterim. | Open Subtitles | أريد أن أستثمر في مجال التكنولوجيا. |
Ben bu enstrüman dolu odada büyüdüm. Ama en önemlisi beni hayal gücümle yatırım yapmaya teşvik eden bir ailem vardı ve böylece yaptığım şeyler sırf ben yaptığım için güzel şeylerdi ve bence bu önemli bir düşünce. | TED | لقد نشأت في هذه الغرفة التي تملؤها الآلات الموسيقية ولكن الأهم من ذلك أن لدي عائلة شجعتني على أن أستثمر في مخيلتي فالأشياء التي صنعتها كانت أشياء من الجيد صنعها فقط لأنني كنت أصنعها وأفكر في أن هذه فكرة مهمة. |
Senin işine yatırım yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أستثمر في عملك |
Niye kuruluşunuza yatırım yapayım? | Open Subtitles | الذي يجب أن أستثمر في مشروعك؟ |
Benden Crystal için bazı TV Show'larına yatırım yapmamı istedi. | Open Subtitles | أرادني أن أستثمر في مسلسل تلفزيوني لـ(كريستال) |
Crystal Lee ve onun dizisi için yatırım yapmamı isteyen şu Paul Brown denen adamla birlikte oradaydım. | Open Subtitles | كنت هناك مع (كريستال لي) وهذا الرجل (بول براون) الذي أرادني أن أستثمر في مسلسل تلفزيوني لـ(كريستال) |
Geleceğine yatırım yapıyorum diyelim. | Open Subtitles | فلنقل فقط... أنّي أستثمر في مستقبلك. |