Üzgün olduğunu görebiliyorum, lütfen oturup, konuşalım. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك مستاء لكن دعنا نجلس ونتحدث عنها |
- Yetenekli olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | حسناً، أستطيع أن أرى أنك تملكين الموهبة. |
Büyük bir acı içinde olduğunu görebiliyorum, kardeşim. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك تعاني الكثير من الألم، يا صاح |
Ameliyat için gergin olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك متوتر بخصوص العملية |
Saygıdeğer biri olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك تستحق بعض التقدير |
Saygıdeğer biri olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك تستحق التقدير. |
Senin iyi bir adam olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك رجل صالح |
Çok güzel olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى أنك جميلة |