Bu durumu daha erken bir noktada tespit edebilir miyiz, buna müdahale edebilir miyiz ve bunu tedavi edebilir miyiz, size söyleyebilirim ki, muhtemelen, geçtiğimiz on yıl içinde benim hayatımı değiştiren şey; şu nosyon oldu: bu durumu, | TED | لو استطعنا تحديد هذه الحالة في وقت مبكر, والتدخل والعلاج, أستطيع أن أقول لكم, وهذا كان على الأرجح ما غير حياتي في العشر سنوات الأخيرة, فكرة أننا نستطيع قطعا تخفيف |
Şimdi, bu ilk yıllarda neler yapabiliriz diye düşündüğümüzde, bu alanda uzun süredir bulunan biri olarak size söyleyebilirim ki, insan kendini gerçekten gençleşmiş hissediyor. | TED | الآن, عندما نفكر فيما نستطيع فعله في هذه السنوات الأولى, أستطيع أن أقول لكم, كوني في هذا المجال لمدة طويلة جدا, أن الواحد يشعر حقا بالتجدد. |
Ama şunu söyleyebilirim ki benim için bu çok, çok doğru. | TED | لكن أستطيع أن أقول لكم أن الأمر صحيح للغاية بالنسبة إليّ. |
şunu söyleyebilirim bu tür durum ve koşulların içine girdiğinizde ilk 30 dakika kadar | TED | لذلك أستطيع أن أقول لكم عندما تكونون في مواقف وظروف مماثلة، يمثل ذلك شعوراً مثيراً للغاية |
Ama şunu söyleyebilirim ki FBI, valinin oy yolsuzluğu olayını araştırmıyor. | Open Subtitles | ليس تماما. أستطيع أن أقول لكم أن، اه، مكتب التحقيقات الفدرالي لم تحقق الحاكم لتزوير الانتخابات. |
Size şunu söyleyebilirim, sert yapısıyla ve oldukça rekabetçi doğasıyla Kore okul sistemi, düdüklü tencere olarak da bilinen ve herkesin başarılı olamadığı bir yerdir. | TED | حسنا، أستطيع أن أقول لكم أنه في بنية صلبة ، وطبيعة ذات قدرة تنافسية عالية التي تتميز بها نظم المدارس الكورية و التي تعرف أيضاً بطنجرة الضغط لا يمكن للجميع أن يبلوا بلاءا حسنا في تلك البيئة. |
Şimdi, evrende hayat arayışına son derece gömülmüş biri olarak sizlere şunu söyleyebilirim; Dünya'ya benzer gezegenler aradıkça, kendi gezegenimizin değerini daha çok idrak etmeye başlıyorsunuz. | TED | حاليًا، كشخص متعمق في البحث عن حياة في الكون، أستطيع أن أقول لكم أنه كلما زاد بحثكم عن كواكب تشبه الأرض، زاد تقديركم لكوكبنا نفسه. |
Ama şunu söyleyebilirim ki şimdi sokaktaki insanlarla buluşup kutlama, onlara desteğimizi gösterme, evrensel duygularımızı ifade etme, zayıfı ve ezileni destekleme ve hepimiz için daha iyi bir gelecek yaratma zamanı... | TED | ولكن أستطيع أن أقول لكم إن ھذه اللحظة ھي لحظة الاحتفال عبر تواصلنا مع أولئك الناس في الشارع، والتعبير عن دعمنا لھم، والتعبير عن ھذا الشعور العالمي لدعم الضعفاء والمقموعين من أجل بناء مستقبل أفضل للجميع. |
(Gülüşmeler) Fakat şunu söyleyebilirim ki onlar oldukça heyecan verici ve bayağı cesur tişörtler yaptılar. | TED | (ضحك) ولكن أستطيع أن أقول لكم أنهم صنعوا بعض القمصان المثيرة جداً |