Willy, bize bir iyilik yap ve servis girişinden çıkmamıza izin ver. | Open Subtitles | ويلى , أسدى لنا معروفاً . و إجعلنا نخرج من مدخل الخدمة |
Aslanları başıboş bırakıyorsun, itibarımı zedeliyorsun sonrada benden iyilik istiyorsun. | Open Subtitles | انك لم تغلق قفص الأسود بإحكام، لقد ألحقت بسمعتي الضرر ، ثم تريد أن أسدى لك معروفاً |
Ama, eğer bu savaş olacaksa bana bir iyilik yap. | Open Subtitles | لكن إذا كانت هذه الواحدة أسدى لى معروفاً |
Herkese bir iyilik yap ve sersemi mahvet, olur mu? İyi şanslar, dostum. | Open Subtitles | أسدى للجميع خدمة وأطح بهذا الوغد حظ موفق |
Biri seni buradan çıkararak sana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | ثمة من أسدى إليك خدمة عبر إخراجك من هذا المكان |
Fakat biliyor musun? Her kimse bana bir iyilik yapmış oldu. | Open Subtitles | ولكن, اتعلم, أيا من كان الفاعل, فقد أسدى لى معروفا |
Bu adamın dikine gidemezsin. Bana kişisel bir iyilik yapmıştı. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تدير ظهرك لذلك الرجل، لقد أسدى لي صنيعاً |
Bu bebekleri taşıyarak hepimiz için büyük bir iyilik yaptığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننى أسدى لكم معروفا لو ظللت مرتديا حذائى |
Bana bir iyilik yap.Dışardaki arabaya geri dönün. Durum kötü burada. | Open Subtitles | أسدى لى صنيعاً شغل المحرك لدينا مهمه صعبه |
Ama eğer bu savaş o olacaksa, bana bir iyilik yap. | Open Subtitles | لكن إذا كانت هذه الواحدة أسدى لى معروفاً |
Onu kim öldürdüyse sana bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | إذاً كائنا من كان من قتله فقد أسدى لك معرفاً |
Kendine bir iyilik yap, Burt, tezgahın üzerine biraz para koy. | Open Subtitles | أسدى لنفسك معروفاً ، وضع بعض المال على المنضدة |
Ama, sonuçta sana iyilik yaptı. | Open Subtitles | لكنّ الخلاصةَ هي أنّه أسدى إليكِ معروفاً |
Ama kasabadan biri orayı dağıtarak bize iyilik etmiş. | Open Subtitles | لكن شخص ما من البلدة أسدى لنا معروفاً ودمّره |
Doğrusu, muhtemelen sana büyük bir iyilik yaptı... | Open Subtitles | في الحقيقة, ربما أنه قد أسدى لك معروفاً كبيراً. |
Bana bir iyilik yap ve gazımızın olduğunu söyle. | Open Subtitles | رجاءاً أسدى لى معروف وأخبرنى بأن لدينا وقود. |
Ama bir iyilik yap ve yanına geldiğinde yumruk at. | Open Subtitles | ولكن أسدى لى معروفاً عندما يقترب منك إضربه. |
Baban sana çok büyük bir iyilik yaptı. | Open Subtitles | أقول لكِ، أن والدكِ أسدى لكِ معروفاً كبيراً |
Benden ona bir iyilik yapmamı istedi bu yüzden ben de neler yaptığını öğrenmek için onu takip ettim. | Open Subtitles | لقد طلب منى أن أسدى له معروف لذا كنت أقوم بملاحقتها فى الجوار لأعرف ما الذى تفعله |