İsrail' in bundan sorumlu olduğunu nereden bilelim? | Open Subtitles | كيف نعرف بحق الجحيم أن أسرائيل مسئوله عن ذلك ؟ |
Eğer, İsrail' le alakası olmadığını kanıtlayabilirsek, ateşi söndürmüş oluruz. | Open Subtitles | فلا شئ يمكننا عمله مع أسرائيل يمكننا أن نتجنب غضب بالغ الأنفجار |
Başkan, İsrail'e uçmanızı istiyor. | Open Subtitles | السيد الرئيس يريدكم أن تسافروا الى أسرائيل |
Ortadoğu'daki en yakın dostumuz İsrail, hem de Beyrut'a 20 dakikalık bir mesafede. | Open Subtitles | أسرائيل هي أفضل صديقة لأمريكا في الشرق الأوسط وهي مسافة 20 دقيقة فقط من بيروت |
Evet. Ve onun İsrail'de geceden geceye ağaç dikmesi seni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | و يزعجك الأمر أنه ليلة بعد ليلة "يقوم بزرع شجرة في "أسرائيل |
"Ahoti" Bacım, iki sene İsrail'de kaldın ama İsrail müziğinden hiç haberin yok mu? | Open Subtitles | منذ عامان في إسرائيل ولم تسمعي عن أغاني أسرائيل الكلاسيكية؟ |
"İsrail'i yönetecek olan kişi senin içinden, Beytüllahim'den gelecek." | Open Subtitles | منك، بيت لحم ... سيظهر من سيصبح حاكماً... على كل أسرائيل |
"Tüm İsrail'i yönetecek olan kişi, içinizden, Beytüllahim'den gelecek. | Open Subtitles | منك، بيت لحم ... سيظهر الذي سيصبح حاكماً... على كل أسرائيل |
Senin içinden, Beytüllahim'den, tüm İsrail'e hükmetmek için gelecek. | Open Subtitles | ... منك،بيتلحم ... سيظهر... هذا سيصبح حاكماً في كل أسرائيل... |
Ben çocukken İsrail' de bulundular. | Open Subtitles | تم أكتشافهم فى أسرائيل عندما كنت طفلا |
İsrail'e, Afrika'ya, Afganistan'a gidebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أذهب إلى أسرائيل أفريقيا ... أفعانستان |
İsrail'de sadakatsiz erkekleri vururuz. | Open Subtitles | في "أسرائيل", نطلق النار على الرجال الغير صادقين |
İsrail'de 12 yaşındakilerin intihar bombacısı olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مفجرين منتحرين في عمر الـ 12 في "أسرائيل" |
- İsrail'den gönderilen bir kutuyu açtım. | Open Subtitles | - لقد فتحت صندوقا كان مرسلا من أسرائيل |
Şimdi ise İsrail'e giriş yaptığına inanılıyor ve Kudüs'te güncel barış görüşmelerinin üstünde bir başka huzursuzluk olarak dolanıyor. | Open Subtitles | يعتقد الأن أنهُ دخل (أسرائيل) بموازاة موجة جديدة من الاضطرابات تشتعل في (القدس) بسبب محادثات السلام الحالية |
- İsrail'deki bir hırsızlık olayı mı? | Open Subtitles | عملية سطو في أسرائيل ؟ |
İsrail Müzesi'ne gitmem gerek. | Open Subtitles | ،ليس خلال فترة قريبة يجب أن أذهب ألى (متحف أسرائيل) |
David'in Duası dünyada 3 mozaikte tasvir edilir Roma, İstanbul ve İsrail. | Open Subtitles | (صلاة داوود) وضحت في ثلاثة اعمال فسيفسائية حو العالم... (روما)، (أسطنبول)، (أسرائيل) |
Israil Başbakanı ve kabinesinin yarısı şu kapının hemen arkasında. | Open Subtitles | أستضيفُ رئيس وزراء (أسرائيل) ونصفَ حكومتهِ على الجانب الأخر من هذا الباب |
Koleksiyondaki antikaların çoğu İngiliz himayesindeyken İsrail topraklarındaki kazılardan çıkartıldı. | Open Subtitles | المجموعة بمعظمها عبارة عن أثار تم أكتشافها في عمليات التنقيب في (أسرائيل) خلال فترةِ الانتداب البريطاني |