Liseli kızlar gibi hissettim. Kalbim geçitten geçtiğimiz zamankinden daha hızlı atıyordu! | Open Subtitles | لقد شعرت انني طفلة، قلبى يدق أسرع مما فعل عند عبوري البوابة |
Irak, Afganistan, eleman çok cesur savaşlara başlamamızdan daha hızlı askere yazılıyor. | Open Subtitles | العراق، أفغانستان، الشاب شجاع للغاية أنه يسجل بالحروب أسرع مما يُمكننا بدئُها |
Bu şeylerin sizin ve benim için yaptıklarından daha hızlı ilerlediği bir dünya. | TED | وهو عالم تتحرك فيه الأشياء بوتيرة أسرع مما نعرفها. |
Ve şu an olduğundan çok daha çabuk olmasını isterdim. | TED | وأريد حقاً أن يحدث ذلك بوتيرة أسرع مما هي عليه. |
Önemi olmayan bir macera. Yakında, gittiklerinden de hızlı döneceklerini göreceksiniz. | Open Subtitles | إنه طيش لا أهمية له قريباً ستراهم يعودون أسرع مما رحلوا |
Bilimin parmak uçlarını esnetmek onu daha hızlıca, daha yukarı taşıdı hem de daha önce insanlığın çıkmadığı kadar yükseğe. | Open Subtitles | أطراف العلم الممتدة, إنتقلت أعلى و أسرع مما قام به الأنسان من قبل |
Aksi takdirde işler kötüye gitmeye devam edecek ve tahmin ettiğimizden çok daha erken, çok daha beter olacak. | TED | ما عدا ذلك ستستمر الأمور في أخذ منحنى سيء وستزداد سوءاً، أسرع مما نتوقع. |
Gas istasyonuna dönmek istediğiniz zaman saniyede 10,000 kez daha hızlı olarak hareket edeceksiniz. | TED | نقول أنك تتحرك بسرعة 10،000 قدم في الثانية هذا أسرع مما تريده حقا للعودة إلى محطة وقودك. |
Bu istek yollarının türemesi her zamankinden daha hızlı. | TED | مسارات الرغبة هذه ستنتشر بشكل أسرع مما سبق. |
Bu ekinleri bugün yapabileceğimizden daha hızlı yapabileceğimiz anlamına geliyor. | TED | هذا يعني أننا نقدر على زراعة المحاصيل بطريقة أسرع مما يمكن فعله اليوم. |
Ya buzullarımız tahmin ettiğimden daha hızlı eriyorsa? | TED | ماذا لو أن أنهارنا الجليدية ذابت بشكل أسرع مما كنت أتوقع؟ |
Onları bulabileceğimizden daha hızlı bir şekilde kaybediyoruz. | TED | أتعلمون نحن نخسرهم بشكل أسرع مما يمكننا العثور عليها. |
Şirketler üreticileri tüketicilerden daha hızlı değiştirebilir. | TED | الشركات بإمكانها دفع المنتجين أسرع مما يفعله المستهلكون. |
Bence, onların ilerleyişinden daha hızlı geri çekildiğimiz için. | Open Subtitles | أظن أن السبب هو أننا ننسحب أسرع مما يمكنهم أن يتقدموا كم عربة في الساعة الماضية؟ |
Bu teknoloji, herkesin düşündüğünden daha hızlı ilerliyor. Üniversitedeki herkese sorun. | Open Subtitles | هذه التقنية تتقدم أسرع مما كان يتخيل أحد أنه ممكن ، إسأل أى واحد هنا |
İticiler maksimumdayken gitmemiz gerekenden daha hızlı. | Open Subtitles | أسرع مما يجب مع دفع الصواريخ بالحد الأقصى |
Saray inşaatı planlanandan daha hızlı ilerlediğine göre biz de -tamamen normal olarak- ...ekstra izin günü istiyoruz | Open Subtitles | اري بناء القصر يتقدّم أسرع مما كان مخطّطا ما نطلبه ، طبيعي جدا يوم إجازة إضافي |
Ama bize tahmin ettiğimden çok daha çabuk yetişti. Bunu hep yapar. | Open Subtitles | لقد لحقت بنا أسرع مما كنت أظن أنه ممكن إنها تفعل ذلك |
Günde beş kere alkolle çalkalarsan düşündüğünden daha çabuk iyileşir. | Open Subtitles | أغسليه 5 مرات يوميًا بالكحول وسوف يشفى أسرع مما تظنين. |
Hareket etmemiz gerek. Olaylar tahminimden de hızlı gelişmeye başladı. | Open Subtitles | عندما أردنا أن نتحرك, الأحداث تتحرك أسرع مما تمنيت |
Düzen Efendileri'ne saldırı planladığımızdan daha önce başlayacak. | Open Subtitles | سيبدأ الهجوم على لوردات نظام الجواؤلد الحاكم أسرع مما خططنا سابقا |
Seni beklediğimizden daha erken cephe hattına göndermemiz gerekiyor. | Open Subtitles | نحتاجك أن تتدخل الآن أسرع مما كنت متوقعًا |
Atama beklenilenden çabuk geldi, o yüzden ben de Almanya'ya gittim. | Open Subtitles | تعييني للمهمة كان أسرع مما تصورت، لذا ذهبتُ إلى "ألمانيا" |
Belki de karına düşündüğünden önce varacaksın. | Open Subtitles | ربما تعود الى حضن زوجتك أسرع مما تتخيل |