| İlk sıraya baktığınızda, farklı köpekbalığı türlerinin birbirine ne kadar benzediğini göreceksiniz. Aslında her birinin köpekbalığı olduğunu | TED | اذا نظرت في السطر الأول تشاهد ان كل اسماك القرش المختلفة هذه هي تقريباً مُتشابهة وهذا يعني ان جميعها أسماك قرش |
| Kum köpekbalığı var, onlarında dişleri yok. | Open Subtitles | هناك أسماك قرش رملِ، لَكن ليس لديهم أي أسنان. |
| Sanki burada köpekbalıkları varmış gibi. | Open Subtitles | أتعتقدي أنه من الممكن أن توجد أسماك قرش هنا؟ |
| Camgöz - küçük köpekbalıkları. | Open Subtitles | إنها أسماك كلب البحر، وهي أسماك قرش صغيرة. |
| Küçük dişlerle kaplı yüzgeçleri olan köpek balıkları. | TED | أسماك قرش ذات الزعانف المغطاة بأسنان صغيرة. |
| Donmuş köpekbalığı leşleri Miami'deki balık marketine doğru yoldalar. | Open Subtitles | جوف أسماك قرش مجمدة في طريقها إلى سوق ميامي للأسماك |
| Tankta 4 tane köpekbalığı sayıyorum. | Open Subtitles | ماعليك إلا ان ترتدي بدلة الغوض وتري بنفسك. أرى أربعة أسماك قرش في الخزان. |
| Bir köpekbalığı sudan çıkıp polislere saldırırsa köpekbalığı deriz. | Open Subtitles | "إذا خرجت من الماء وهاجمت الشرطة نسميها أسماك قرش {® omarxp_2006 ®} |
| Bunlar köpekbalığı, fırsat bulurlarsa öldürürler. | Open Subtitles | إنّهم أسماك قرش سيقتلونا لو استطاعوا |
| köpekbalığı var mı? | Open Subtitles | هل يوجد أسماك قرش بالمنطقة؟ |
| köpekbalığı yok. | Open Subtitles | ليس هناك أسماك قرش. |
| Yunusların gey köpekbalıkları olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين بأن الدلافين هم أسماك قرش شاذة |
| köpekbalıkları okyanusta gezinir yerel halk saygı duyulmayı beklerler. | Open Subtitles | هناك أسماك قرش في المحيط اُناس محليون يتطلبون الإحترام الكامل وموجات ثقيلة جداً جداً |
| Limon köpekbalıkları kıyıyı kucaklar, küçük balıklar tarafından sarılıyorlar, | Open Subtitles | أسماك قرش اليمون تعانق الشاطئ, ويحيط بها سمك الطعم, |
| - İniş noktasında köpekbalıkları yüzüyordu. | Open Subtitles | في موقع الهبوط كانت ثمة أسماك قرش تسبح هنالك |
| Lazerler köpekbalıkları lazerli köpekbalıkları küstah sekreterler ve garip, tehlikeli kutsal emanetler yakalayan koparan yakan. | Open Subtitles | اسلحة ليزر أسماك قرش اسماك قرش تطلق اشعة ليزر |
| Etrafımda köpek balıkları dolaşıyor. | Open Subtitles | لا أبالي بمشكلتك هناك أسماك قرش تنهش في عظامي |
| Sorunların umurumda değil, etrafımda köpek balıkları dolaşıyor. | Open Subtitles | لا أبالي بمشكلتك هناك أسماك قرش تنهش في عظامي |
| köpek balıkları da beslenmek zorunda, değil mi? | Open Subtitles | حَسناً، حتى أسماك قرش وَصلَ إلى يَأْكلُ، حقّ؟ |
| Hikâyem kuzey Galapagos Adaları'nde başlıyor, büyük bir köpek balığı sürüsü ve 15 metre su altında. | TED | تبدأ قصتي شمالي جزر غالاباغوس، تحت 50 قدم من الماء مع أسماك قرش ضخمة. |
| Köpek balıklarıyla uğraşacaksın. Hayır demek zorundayım. | Open Subtitles | أنت تتعامل مع أسماك قرش هنا سأقول لا |
| Bu alana gelecek ay büyük beyaz köpek balıklarının gelmesi bekleniyor. | Open Subtitles | ومن المتوقّع ظهور أسماك قرش ضخمة في المنطقة خلال الشهر المقبل. |