"أسمح بحدوث ذلك" - Traduction Arabe en Turc

• Buna izin
• Bunun olmasına izin
• izin vermeyeceğim
• Bunun olmasına müsaade
• Bunun gerçekleşmesine izin

Buna izin vereceğim ama şunu anla ki,
لذا سوف أسمح بحدوث ذلك الأمر ، لكن فلتتفهم ذلك

İnan ki onu en az senin kadar çok istiyorum ama Buna izin veremem.
سوى حياته ثق بي ، أود حدوث ذلك بقدرك تماماً لكن لن أسمح بحدوث ذلك الأمر

Gardımızı düşürmemizi istiyor. Buna izin vermeyeceğim.
يريدنا أن نتخلّي عن دفاعاتنا، لن أسمح بحدوث ذلك.

O bizi teker teker avlayacak. Bunun olmasına izin veremem.
كان سيصطادنا ويقتلنا واحداً تلو الآخر لم أكن أستطيع أن أسمح بحدوث ذلك

Benim işimin, bana verdiğiniz görevin gizliliği ihlal edildi hatta önüne engel koyuldu ama Bunun olmasına izin veremem.
مهمّتي، المهمّة التي كلفتني بها، قد كشفت، قد أعيقت حتّى، ولا يمكن أن أسمح بحدوث ذلك

Emeklilik hakkını kaybetmeyeceksin. Buna izin vermeyeceğim.
لن تفقدي تقاعدك، لن أسمح بحدوث ذلك

Buna izin veremem.
لا أستطيع أن أسمح بحدوث ذلك. لا أستطيع

Buna izin veremem.
وأنا لا يمكن أن أسمح بحدوث ذلك

Buna izin vermeyeceğim. O adamı bulacağım.
ولن أسمح بحدوث ذلك سأعثر على هذا الرجل

Buna izin vermeyeceğim.
لن أسمح بحدوث ذلك

- Buna izin vermeyeceğim. - Clark.
لن أسمح بحدوث ذلك

Ben Buna izin veremem.
مُحال أن أسمح بحدوث ذلك.

Bonnie benim için ölmeyecek. Buna izin vermem.
(بوني) لن تموت لأجلي، لن أسمح بحدوث ذلك.

İşlemediğin bir suçtan dolayı hem de. Tekrar Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
بسبب جريمة لم تقترفها لن أسمح بحدوث ذلك مجدداً

Bana inan ufaklık Bunun olmasına izin vermem.
أيّتها الفتاة الصغيرة، صدّقيني حينما أقول أنّي لن أسمح بحدوث ذلك.

Ve ben Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Anladın mı?
.وأنا لن أسمح بحدوث ذلك أهذا مفهوم؟

Bunun olmasına izin veremezdim.
لم أكن على أستعداد أن أسمح بحدوث ذلك.

Bunun olmasına izin vermeyeceğim.
لن أسمح بحدوث ذلك

Bir daha böyle bir şeyin olmasına izin vermeyeceğim. Sana söz.
أنا لن أسمح بحدوث ذلك مرة أخرى أعدك بذلك

Haklarını satın almak istiyordu. Bunun olmasına müsaade edemezdim.
أراد الحقوق الحصرية لم أسمح بحدوث ذلك

Bunun gerçekleşmesine izin vermeyeceğim. Geleceği değiştirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
لكني لن أسمح بحدوث ذلك سأبذل قصارى جهدي لتغيير المستقبل