Onunla tanışmadan önce hiç duymamıştım. | Open Subtitles | ولم أسمع ,بها من قبل الا عندما التقيت بها. |
Çok güzelmiş. Daha önce hiç duymamıştım. | Open Subtitles | إنها جميلة ، لم أسمع بها من قبل |
Hiç duymadım onu! | Open Subtitles | لم أسمع بها من قبل. |
- Hiç duymadım onu. | Open Subtitles | -لم أسمع بها من قبل . |
Sadece, daha önce hiç duymadığım bir şey hakkında sohbet etmek istedi. | Open Subtitles | لقد كانت تُريد الدردشة فقط حول أمورٍ لم أسمع بها من قبل |
Hayatımız, duyduğum en aptalca şarkıyı yorumlamamıza bağlı. Kendini sıkma! | Open Subtitles | حياتنا تعتمد على ترجمة هذه الأغنية الداعرة التي لم أسمع بها من قبل |
Kaichi nerede? Öyle bir yer duymadım hiç. | Open Subtitles | أين كياشا , لم أسمع بها من قبل |
- Fena değil. Hiç duymamıştım. | Open Subtitles | ليست سيئة ، لم أسمع بها من قبل - لكني سمعت بها - |
Bunu Amerikan Kanser Derneğinden, ulus çapındaki en büyük kanser örgütünden neden daha önce duymamıştım? | Open Subtitles | لِم لم أسمع بها من "جمعية السرطان الأمريكية"، |
Hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع بها من قبل |
Hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع بها من قبل |
Hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع بها من قبل قط |
Kahkaha mı? Daha önce hiç duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع بها من قبل |
Twitter'a girerim, daha önce hiç duymadığım bütün yabancı kelimeler vardır: FIFA, vuvuzela, ahtapotla ilgili garip espriler. | TED | أذهب لتويتر، وأجد كل هذه الكلمات الغريبة التي لم أسمع بها من قبل: الفيفا، الفوفوزيلا، نكات غريبة عن الأخابيط. |
Daha önce hiç duymadığım bir dille konuşmasına rağmen onu anlamıştım. | Open Subtitles | علي الرغم من أنه تحدث إلي بلغة . لم أسمع بها من قبل ، ولكنني فهمت ما كان يقول |
Hayatımız, duyduğum en aptalca şarkıyı yorumlamamıza bağlı. Kendini sıkma! | Open Subtitles | حياتنا تعتمد على ترجمة هذه الأغنية الداعرة التي لم أسمع بها من قبل |
Bu duyduğum en aptalca fikir. | Open Subtitles | هذه أغبى فكرة لم أسمع بها من قبل |
Öyle bir yer duymadım hiç. | Open Subtitles | لم أسمع بها من قبل |