"Sevgili dostum Truman, çok uzun zamandır senden haber alamadım. | Open Subtitles | صديقي العزيز ترومان لم أسمع عنك شيئا منذ وقت طويل |
Her gün, her saat senden haber bekliyorum, bir dakikaya günler sığar. | Open Subtitles | يجب أن أسمع عنك كل يوم فى الساعة فهناك أيام كثيرة فى الدقيقة |
Doğru. Fakat Harry, altı aydır senden haber almadım. | Open Subtitles | هذا حقيقي، لكن هاري أنا لم أسمع عنك خلال ستّة شهور |
Ameliyat gerçekleştirilene kadar sizden haber almak istemiyorum. | Open Subtitles | إننى لا أريد أن أسمع عنك مرة أخرى حتى تجرى الجراحة |
Siz ortadan kaybolduktan sonra sizden haber almayı beklemiyordum. | Open Subtitles | بعد إختفائك, لم أتوقع أن أسمع عنك مجددًا |
Üniversitedeki çalışmalarınız hakkında hep olumlu şeyler duydum. | Open Subtitles | لم أسمع عنك الا كل خير عن عملك بالجامعه |
Ve bir daha seni görmek, veya senden haber almak istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريد أن أرى أو أسمع عنك شيء مجدداً وابداً |
3 yıldır senden haber alamıyordum ve şimdi bana bununla geliyorsun. | Open Subtitles | لم أسمع عنك لثلاث سنوات وتأتين إليّ بهذا؟ |
İki hafta boyunca senden haber alamayınca aklıma en kötü şeyler geldi, anlarsın. | Open Subtitles | وعندما لم أسمع عنك شيئاً لأسبوعين فكَر عقلي في الاحتمال الأسواً |
senden haber alamadım ve zaten bir kızın, erkeğin aramasını beklemesi çok salakçadır, değil mi? | Open Subtitles | أنا فكرت فقط، بأني لم أسمع عنك أي شيئ و، أنا أقصد كم ذلك ساذجاً أن تنتظر البنات لأن يتصل بهم الرجال، على أية حال، أليس كذلك؟ |
Beni ara. senden haber almak beni sevindirir. | Open Subtitles | لذا إتصلي بي أحب أن أسمع عنك |
Hey Wyatt, ben Jonathan senden haber almadım ama işin başından aşkın sanırım. | Open Subtitles | أنا "جوناثان ... لم أسمع عنك منذ مدة ، لكن ... أعتقد |
Dün geceden beri senden haber alamadım. | Open Subtitles | لم أسمع عنك منذ ليلة أمس. |
senden haber alamadım ve... | Open Subtitles | ... لم أسمع عنك منذ مدة ، لكن |
senden haber alamadım. | Open Subtitles | لم أسمع عنك. |
Senin hakkında gerçekten çok mükemmel şeyler duydum. | Open Subtitles | فلـم أسمع عنك إلا الأشياء الرائعـة |
Senin hakkında iyi şeyler duydum, David. | Open Subtitles | أسمع عنك أشياءا جيدة. |