Zengin olamam ama, en azından boş boş oturup, zıpkınımla dişlerimi temizlemem. | Open Subtitles | لن أصبح غنياً , لن أجلس أنظف أسنانى بالحربة |
Sen etrafı keşfededur, ben de yıkanıp, dişlerimi fırçalayayım. | Open Subtitles | سأغتسل و أفرش أسنانى بينما تستكشف المكان |
Eğer kılıcını kaldırırsan, dişlerimi indiririm! | Open Subtitles | لو أدخلت سيفك فى رأسى فستهبط أسنانى عليك |
Polis ansızın ortaya çıktı ve bana öylesine vurmaya başladı ki, dişlerim dökülecek sandım. | Open Subtitles | هذا الشرطي أتى وضربنى بشدة أنا إعتقدت أن أسنانى خرجت خارج فمى |
Sahip olduğum her şeyi çok çalışmama dürüst yaşamama, Diş ipi kullanmama ve tırnaklarımı kesmeme borçluyum. | Open Subtitles | كل ما لدى هو نتيجة العمل الشاق و النزيه وتنظيف أسنانى و أصابع قدمى و أتلو صلواتى من الحين للأخر |
Piliçler de hep dişlerimin arasına takılır. | Open Subtitles | الدجاج دائماً ينحصر . بين أسنانى |
Eğer kılıcını kaldırırsan, dişlerimi indiririm! | Open Subtitles | لو أدخلت سيفك فى رأسى فستهبط أسنانى عليك |
- Doğru söylüyorsun beyaz gömlekler dişlerimi sarı gösteriyor. | Open Subtitles | . هذه نقطة جيدة . القمصان البيضاء تجعل أسنانى تبدو صفراء |
Saçlarımı geçen hafta boyattım, dişlerimi beyazlattım ve kendimi çok iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد صبغت شعرى بالأمس وبيضت أسنانى وأشعر كأنى بخير |
Aslında beyaz almam gerekiyordu. Kırmızı şarap dişlerimi mora boyuyor. Paul, konuşmamız gerek. | Open Subtitles | ربما كان على شراء الابيض لأن الاحمر سوف يجعل أسنانى بنفسجية ، وعلينا التحدث |
Az önce yaptığımı düşünürsen sanırım seninle yemeğe dişlerimi fırçalamadan gelmemi istemezsin. | Open Subtitles | و بالنظر لما فعلت ظننت أنك لا تريدين منى أن أذهب للعشاء بدون أن أغسل أسنانى جدياً |
Sonra kalkıp, bir şeyler yiyip, dişlerimi fırçalayacağım. | Open Subtitles | ثم سأستيقظ أتناول بعض الطعام,ثم أفرش أسنانى |
Bu sabah dişlerimi fırçalarken aynada yara izimi gördüm. | Open Subtitles | فقط كنت انظف أسنانى هذا الصباح ورأيت ندبتى فى المرأة |
Bak! O takma dişler yüzünden bütün dişlerim döküldü. | Open Subtitles | أنظرى ، لقد سقطت جميع أسنانى بسبب طقم الأسنان هذا |
Sen ve babana ait değilim çünkü dişlerim çok sivri ve kuyruğum da çok uzun. | Open Subtitles | انا لا أنتمى لك ولا لوالدك لأن أسنانى حادة جدا وذيلى طويل جدا |
Sen ve babana ait değilim çünkü dişlerim çok sivri ve kuyruğum da çok uzun. | Open Subtitles | انا لا أنتمى لك ولا لوالدك لأن أسنانى حادة جدا وذيلى طويل جدا |
Diş fırçamı banyodan kaldırmam istendi. Aynı havluyu paylaşmamam istendi. Hatta çamaşırlarımı daha sıcak programda yıkamam istendi. | TED | أنهم طلبوا مني أن أُخرج فرشاة أسنانى من المرحاض، طلبوا منى ألا أُشاركهم المناشف، حتي أنهم طلبوا منى أن أزيد درجة حرارة المياه أثناء غسل ملابسى. |
Ama felaket bir Diş ağrısı çekiyordum ve John... | Open Subtitles | لكن حدث لى ألم فى أسنانى فـ جون |
Tamam, o dişlerimin arasındaki şey var ya? O ayağım. | Open Subtitles | حسناً , ذلك الشيء بين أسنانى ؟ |
Ondört dişim üzerine bahse girerdim ama sadece dört tane kaldı. | Open Subtitles | سأخلع أربعة عشر سنا من أسنانى و لن يتحدث أحدا عن عمرها الحقيقى |
Olamaz! Ağızlığım düştü! | Open Subtitles | كلا, مقوم أسنانى |
Evet. Dişime şeker gibi takılan bir hikaye vardı. | Open Subtitles | ايوه هناك قصة علقت فى أسنانى , مثل الحلوى |
Merhaba, çantanı beğendim. Dişimde bir şey mi var? | Open Subtitles | مرحباً , انا أحب حقيبتك هل هناك شىء بين أسنانى ؟ |