Şirketin gücüyle ilgili yalan yanlış dedikodular yayarak adamların hisselerini hızla düşürüyorsun. | Open Subtitles | أنّك تخفض أسهمهم بشكل آني، وتنشر شائعات كاذبة فيما تتعلق بأضرار الشركة. |
mi dediler? Hayır. hisselerini sattılar. | TED | دعوني أريكم؟ لا. لقد قاموا فقط ببيع أسهمهم. |
hisselerini buraya getirmelerini söyle ve bir dolar başına yarım sent vereceğim. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يحضروا أسهمهم إلى هنا وسأدفع خمسون سنت لكل دولار |
Bu onların uzmanlığı değil hisse sahiplerinin onlardan istediği bu değil. | Open Subtitles | ليس هذا ما يطلبه منهم أصحاب أسهمهم ليفعلوه. لذا أعتقد أنهم تعدوا حدودهم |
hisse bedellerini düşürmeyi bırakacaksınız artık. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتوقف عن تخفيض أسهمهم جميعًا. |
Kötüler yaylarını eğiyorlar ve oklarını ip üzerinde hazır ediyorlar. | Open Subtitles | الملحدين يعدون أقواسهم و أسهمهم |
Ama bu arada hisseleri tüm zamanların en düşük seviyesindeydi. | Open Subtitles | في تلك الأثناء، كانت أسعار أسهمهم في أدنى مستوى لها! |
hisselerini buraya getirmelerini söyle ve bir dolar başına yarım sent vereceğim. Hiçbir fırsatı kaçırmıyorsunuz. Ama bunu kaçıracaksınız. | Open Subtitles | أخبرهم بأن يحضروا أسهمهم إلى هنا وسأدفع خمسون سنت لكل دولار |
İnsanların hisselerini satmalarını istemiyorum. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لا أريد الناس أن يضيعوا أسهمهم, أتفهون ذلك؟ |
Eyalet dışından bir mermi şirketinin Bay Santori'ye aşırı benzeyen bir temsilcisi Lex Şirketi elemanlarından oy hisselerini satın almaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | ممثل عن شركة وهمية بالخارج يشبه بشكل كبير السيد سانتوري هذا يتصل بصمت بموظفي شركة ليكس ويشتري أسهمهم |
Bu insanlar oğlumun şirketinin yönetim kurulundalar ve hisselerini bana satmaları için biraz teşvik gerekiyor. | Open Subtitles | وهؤلاء البشر أعضاء مجلس إدارة بشركة أبني ويحتاجون إلى حافز لبيع أسهمهم لي |
Önce yalıtım malzemesini yapan şirketi bulun,... sonra onlara gördüklerimin hisselerini dibe vurduracağını söyleyin. | Open Subtitles | أولاً، اعرفوا اسم الشركة التي صنعت العازل و ثانياً، أخبروني ما أراه بالرسم يجعلني أريد إنقاص أسهمهم |
Ve onların hisselerini alan küçük insanlar da en sonunda kaybederler. Senin gibi insanlar! | Open Subtitles | وهناك الفقراء من يشترون أسهمهم ويخسرون دائماً في نهاية المطاف، أمثالك |
Şirketin gücüyle ilgili yalan yanlış dedikodular yayarak adamların hisselerini satıyormuşsun. | Open Subtitles | أنّك تخفض أسهمهم بشكل آني، وتنشر شائعات كاذبة فيما تتعلق بأضرار الشركة. |
Yatırımcılar hisselerinin değer kaybedeceğini düşünürse şirket daha fazla değer kaybetmeden kâr etmek ümidiyle hisselerini satacaklardır. | TED | لو أن المستثمرين اعتقدوا أن قيمة أسهمهم ستقل، سوف يبيعون أسهمهم على أمل الحصول على ربح قبل أن تخسر الشركة المزيد من قيمتها. |
Yöneticiler bir sürü nedenle hisselerini satabilirler Sam. | Open Subtitles | أعتقد أن المديرين التنفذيين يبيعون أسهمهم لأسباب عديدة يا "سام". |
Yaptığınız buysa eğer hisse bedellerini düşürmeyi bırakacaksınız artık. | Open Subtitles | يجب عليك أن تتوقف عن تخفيض أسهمهم جميعًا. |
Tanrım, neredeyse eğer bu senin oyların için iyi olmasa onların hisse fiyatlarını arttırdığımız için neredeyse kötü hissedeceğim. | Open Subtitles | رباه، أكاد أحقد على ارتفاع قيمة أسهمهم لو لم يكُن هذا في صالح معدّلات استحسانك جماهيريًا. |
- Tek umurlarında olan şey hisse bedelleri. | Open Subtitles | . جلُّ مايهمهم هو أسعار أسهمهم |
- Keltli rahipler savaşa gitmeden önce oklarını ökse otu özleri ile kaplarlarmış. | Open Subtitles | في الواقع ، الكهنة الكلتيين كانوا يطلون أسهمهم - في سائل نبات الدبق قبل الذهاب الي المعركة |
Eğer bir tek kelimesi sızarsa hisseleri tepe taklak olur. | Open Subtitles | إذا الخبر إنتشر, أسهمهم ستنهار. |