"أسواء" - Traduction Arabe en Turc

    • en kötü
        
    • kötüsü
        
    • beter
        
    • daha kötü
        
    Balayında seni kampa götürdüm, ki şu ana kadar ki en kötü fikir. Open Subtitles ، أخذتكِ للتخييم في شهر عسلنا . التي تبدو أنها أسواء فكرة إطلاقاً
    Yani bu şekilde eğer en kötü korkuları gerçekleşirse işleri hazır olacaktı. TED وبهذه الطريقة, إذا أسواء مخاوفهم أصبحت حقيقة تجارتهم تكون جاهزة
    Daha kötüsü. 37 farklı kişi bana Open Subtitles الوضع أسواء لقد وصلتني صورة الفتاة السلحفاة
    Daha kötüsü, konuşacağı ama seni rahat bıraksın diye uyuyor gibi yaparken saatlerce kahrolası bir testere gibi diş bilemesini dinleyeceğin günlerde. Open Subtitles ...وحتى حينما تريد فى أسواء الظروف ...أن تتظاهر أنك نائم كى تترك بمفردك ولكنك تتمدد وأنت حقاً تسمع ....
    Eğer bizim elimizde güç olsaydı biz onlardan da beter olurduk. Open Subtitles لكن لو كنا نمتلك تلك القوة بأيدينا نحن سنكون أسواء منهم.
    Clark beni itmeseydi çok daha beter olacaktı. Open Subtitles أعتقد أن الأمر ليكون أسواء لو لم يبعدني كلارك عن مجال الرصاص
    Bugün kendi bölmemde otururken... farkettim ki işe başladığım günden itibaren... her geçen gün bir öncekine göre... daha kötü olmuş. Open Subtitles ...كنت جالساً في مكتبي اليوم ...وأدركت أنه منذ أن بدأت العمل فأن كل يوم يمر علي هو أسواء من الذي قبله
    Ve çok iyi olmak büyük ihtimalle yapabileceğiniz en kötü şeylerden biridir. TED وأن تصبح جيد جداً هو أحد أسواء الأشياء التي يمكنك فعلها.
    O yıI hayatımın en kötü idrar yolu iltihabını yaşadım. Open Subtitles .. فىهذاالعامأصابنى. أسواء مرض بولى حدث لى فى حياتى.
    - Dünyadaki en kötü hava akımı. - Tehlikeli desene? Open Subtitles عندهم أسواء التيارات الجوية في العالم خطير ،ههة
    Bu bile en kötü şeyi düşünmemiz ve onu yok etmemiz için yeter. Open Subtitles نحن لم نبنيه وهذا سبب يكفي لإفتراض أسواء ونسفه نسف كامل
    Yani bu durumda benim için hergün... hayatımın en kötü günü oluyor. Open Subtitles وبالتالي فان كل يوم جديد يكون هو أسواء يوم في حياتي
    Bir gece çok kötü kriz geçirdi. Gördüğüm en kötü kriz. Open Subtitles في ليلة جائتها أسواء نوبة ربو رأيتها في حياتي.
    Boş ver. Daha kötüsü de olabilirdi. Open Subtitles كان من الممكن أن يكون الوضع أسواء
    En kötüsü de Tix, çok güzel şeyler vardı dükkanda. Open Subtitles "تيكس, على الرغم من أن أسواء شيء قد كان اكثر الاشياء لطيفاً"
    Yani çok daha kötüsü? Open Subtitles مثل طريقةٍ أسواء , على الرغم ؟
    Ama bu daha da kötüsü. TED ولكن هذه واحدة أسواء.
    En kötüsü de bana bunu yapmaya çalışan öz kardeşimdi! Open Subtitles هذا الشخص هو أسواء اخ رأيته
    Peder "Bu bir öncekinden de beter." demiş. Open Subtitles فيقول الأب، هذه أسواء من الفائته أريدك أن تذهبى و تلقى السلام على مريم
    Daha da beter. Almanya'ya ne dersin? Open Subtitles أنهم أسواء بكثير ما رأيك بألمانيا ؟
    Bu daha da beter. Open Subtitles هذا يجعل الأمر أسواء
    Tüm gece böyle tartışıp durdular, herkes diğerinin sırrının kendininkinden daha kötü olduğunu savunuyordu. Open Subtitles وبقى الجدال حتى نهاية اليوم الكل أعتقد بأن سر الأخر هو أسواء من السر الذي كان يحتفظ به ولكن الصباح قد جاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus