Yasayı yürürlüğe koymak için Başkan Richard Nixon Çevre Koruma Ajansı'nı kurdu. | TED | لتطبيق القانون، أسّس الرئيس ريتشارد نيكسون وكالة حماية البيئة الأمريكية. |
Klan'ı o kurdu, oğlum. | Open Subtitles | لقد أسّس جماعة سيطرة البيض على الزنوج يا فتى. |
Kendi hayatımı kurduğum yerde kendine küçük, güzel bir hayat kurdu. | Open Subtitles | فقد أسّس حياةً جميلة في المكان الذي كنتُ أحضّره لنفسي... |
İnsanların hayallerine ulaşabilmesi için bir dernek kurmuş. | Open Subtitles | أسّس مؤسسة لمساعدة الناس في إنجاز أحلامهم |
Sweets hayatını; psikoloji ve duygular üzerine kurmuş. | Open Subtitles | أمّا (سويتس) فقد أسّس حياته على تقلبات علم النفس والعاطفة |
Başrahip Philip manastırımızı kurdu. | Open Subtitles | قبل مئتي عام، أسّس وكيل الدّير (فِلِب) دير الراهبات |
Simons 25 milyon dolar vererek "Amerika için Matematik"i kurdu. | Open Subtitles | بعرضه 25 مليون دولار، أسّس (سايمونز) "الرياضيات لـ(أميركا)" |
Abbasi halifeleri, 100 yıl önce yeni dini kurmuş Peygamber Muhammed'le doğrudan aynı soydan olduklarını ilan ederek yönetme hakkını ele geçirmişlerdi. | Open Subtitles | ادّعى الخلفاء العبّاسيّين أحقّيتهم بالحكم بإعلانهم {أنهم ينتمون مباشرة للنبي {محمد الذي أسّس الدين الجديد قبلها بأكثر من مئة عام |
Kendi güvenlik şirketini kurmuş, adı Garson. | Open Subtitles | أسّس أمناً متيناً خاصاً به، شركة (غارسون) |