"أشخاصٌ" - Traduction Arabe en Turc

• adamlar
• birileri
• insanlarız
• olan insanlar
• insanlara
• insanların
• kişiler

Bu tarafa geçtiğimde kocan adına çalışan adamlar beni öldürmeye çalıştı.
عندما عبرتُ في البداية، حاول أشخاصٌ يعملون لصالح زوجكِ أن يقتلوني.

Amy'nin geçmişte ocağına incir ağacı diktiği birileri daha olmalı.
من المؤكد أنّه هنالك أشخاصٌ آخرين قد عبثت بهم في الماضي

Biz iyi insanlarız. Yardımına ihtiyacımız var. Şimdi.
نحن أشخاصٌ صالحون، نحتاج الى مساعدتك الآن

- Size ve yaptıklarınıza hayran olan insanlar var.
ثمّة أشخاصٌ يُقدّرون عملك و يُقدّرونك عالياً.

Sizin gibi insanlara uygun bir yer değil.
إنه ليس مكانًا ليتجمع به أشخاصٌ على شاكلتكم.

Ve aynı zamanda yenilenemeyen insanların olmaması.
او حتى أشخاصٌ معرضون للانقراض .. لهي فكرة خاطئة

Böyle der bazı sorumsuz kişiler.
ليقولون بأننا أشخاصٌ مستهترون..

Şuradaki adamlar seni görecekler.
هنالك أشخاصٌ بالقرب منّا ستلفت أنظارهم إلينا

Gemiler adamlar la görmek istiyorum, liman haline gelmek biraz R R. için
السفن تأتي إلى الميناء ...أشخاصٌ يودون زيارة لوس أنجلوس ليحظون ببعضِ الراحة والمتعة

Richmond gibi adamlar hiçbir bedel ödemez.
أشخاصٌ كـ(ريتشموند)، لا يحاسبوا.

Görünüşe göre birileri kendine bir şeyler almış.
يبدو مثل أشخاصٌ بنوا متجرًا لأجلهم

Sunagakure'nin Kazekage'si Akatsuki denen birileri tarafından kaçırılmış!
أشخاصٌ يُدعون بالأكاتسكي اختطفوا كازيكاغي قرية الرمل المخفية!

Bay Whitley, burada birileri var içeri nasıl girdiler bilmiyorum.
سيّد (ويتلي) يوجد أشخاصٌ هنا لستُ متأكد كيف دخلوا

Biz sıradan insanlarız, arkamda duran politikacılarla konuşuyoruz.
نحن أشخاصٌ عاديُّون نتحدّث إلى السياسيّين الواقفين ورائي

Bizler sabırlı insanlarız.
ولكنّنا أشخاصٌ صبورين

Artık farklı insanlarız.
نحنُ أشخاصٌ مختلفين الأن.

Eğer kutuyu yok ederseniz bizim için gerçekten önemli olan insanlar ölecek.
إنْ دمّرتما ذلك الصندوق سيموت أشخاصٌ عزيزون علينا جدّاً

Her zaman bir arkadaşlığa, ilişkiye ihtiyacı olan insanlar oluyor.
سيكون هنالكَ دوماً أشخاصٌ بحاجة للترابط و الصحبة

Bana ihtiyacı olan insanlar var.
بالإضافةِ إلى أنَّني لديَّ أشخاصٌ بحاجتي

Bu, gücü onlardan alıp senin benim gibi sıradan insanlara vermek demek.
إنّه يتنزع السلطة منهم ليحصل عليها أشخاصٌ بسطاء مثلي ومثلك

New York'u yok etmemi ve sevdiğim insanlara zarar vermemi sağladı.
لقد جعلني أُدمر مدينة "نيويورك" بما .فيها من أشخاصٌ أحبها

Yarın farklı insanların yaratacağı farklı bir dünyanın başlangıcı olacak ve bu seçim onlara ait.
وبالغد عالمٌ جديد سيبتدئ الذي سيبنيه أشخاصٌ آخرون، وهذا الخيار خيارهم.

Bu başka insanların senden yapmanı istediklerini yaptığın bir hayat sürüp gidersin.
هذا العالم حيث تستطيع فعل ما تشاء أيّاً يكن أشخاصٌ اخرون يريدون منا ان نقوم بفعل ذلك لنواصل مسيرتنا

Orduda ben de dahil bazı kişiler bu salgının kaza olup olmadığını merak ediyor.
هنالكَ أشخاصٌ في الجيش و أنا أحدهم... يتسائلون...