Senin gibi insanlar bu ülkeyi bir hapishaneye çevirdiler. | Open Subtitles | أشخاص مثلك سيطروا على هذه البلاد و حولوها إلى معتقل |
Senin gibi insanlar bu ülkeyi bir hapishaneye çevirdiler. | Open Subtitles | أشخاص مثلك سيطروا على هذه البلاد و حولوها إلى معتقل |
Senin gibi adamlar bir çıkarları olmadan kıllarını bile kıpırdatmaz. | Open Subtitles | أشخاص مثلك لا يقحمون نفسهم كهذا من أجل لا شيء |
Senin gibi adamlar buna bel bağlar ama ya yanılıyorsan? | Open Subtitles | أشخاص مثلك يعولون على ذلك لكن ماذا لو كنت مخطأ؟ |
Senin gibi insanları duymuştum. | Open Subtitles | سمعت عن أشخاص مثلك |
- İncindim. Sizin gibiler neden her şeye karşı olurlar biliyor musun? | Open Subtitles | أنا متألم - هل تعلم لماذا أشخاص مثلك يفسدون كل شي ؟ |
Oteller Senin gibileri yakalamak için harikadır | Open Subtitles | هذه الفنادق تمتلك كلابًا لإمساك أشخاص مثلك .. كيفن |
İşin aslı, Senin gibilerle okudum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أني درست بالجامعة مع أشخاص مثلك |
Sizin gibi insanlar topluma umut veriyor ve halen sizin gibi gerçekten cesaretli olan kişilerin varlığı bizi gururlandırıyor. | Open Subtitles | أشخاص مثلك يرجعون الأمل لكل المجتمع و يجعلنا نفتخر بالتفكير أنه يوجد شخص يمتلك جرأة حقيقية |
Babam beni senin gibi insanlara karşı uyarmıştı, Jeremy. | Open Subtitles | حذرني والدي من أشخاص مثلك يا ـ جيريمي ـ |
Annem senin gibi insanlarla tanışmaktan kaçamayacağımı söylüyor. | Open Subtitles | تقول أمي إنني لا أستطيع تجنب مقابلة أشخاص مثلك. |
Senin gibi insanlar tarafından yeterince şeytana benzetildik. | Open Subtitles | لقد شُوِهَت سُمعتنا بما يكفى بواسطة أشخاص مثلك |
Senin gibi insanlar yüzünden, Başkan'ın karşısına çıkmak istemiştim. | Open Subtitles | أشخاص مثلك هم السبب أني ذهبت للرئيس منذ البداية |
Senin gibi insanlar yakutu asla parlatamaz. | Open Subtitles | أشخاص مثلك أبداً لن يجعلوا الياقوت يلمع. |
Senin gibi insanlar, içimden neler geçtiğini bilerek çok zeki olduklarını düşünürler bilmiyorsun ve asla da bilemeyeceksin. | Open Subtitles | أشخاص مثلك, تظن أنك ذكي جداً لتعرف ما بداخلي.. لكنك لا تعرف ولن تعرف أبداً. |
Senin gibi insanlar bana neden herkesin bizden nefret ettiğini hatırlatıyor. | Open Subtitles | أشخاص مثلك يُذكروني بسبب كره الجميع لنا. |
Senin gibi adamlar bir baltaya sap olamazlar. | Open Subtitles | أشخاص مثلك يمكن أن يختفوا فى نهاية العالم |
İşte bu yüzden böyle bir sistem hiç işe yaramaz çünkü hep Senin gibi adamlar tarafından yürütülecektir. | Open Subtitles | لأنه دائماَ يدار من أشخاص مثلك |
Neden Senin gibi adamlar hiç birer bira alıp oturup konuşmazlar? | Open Subtitles | لماذا لا يقوم أشخاص مثلك . بالذهاب لشرب "بيرة" وحسب |
Senin gibi insanları durdurmak. | Open Subtitles | نحن نوقف أشخاص مثلك |
Kafanızı kuma gömüyorsunuz. Çünkü sizin gibiler böyle yapar. | Open Subtitles | تضعين رأسك في الرمال لأن هذا ما يفعله أشخاص مثلك |
- Benim gibi adamlar Senin gibileri buraya getiriyor. | Open Subtitles | أشخاص مثلي يمهدون الطريق لمجيء أشخاص مثلك |
Senin gibilerle konuşmamamı söyledi. | Open Subtitles | كانت تخبرني بأن لا أتحدث مع أشخاص مثلك |
Bu aptal kıyafeti sadece Sizin gibi insanlar sorsun diye giyiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أرتدى هذ الذى السخيف لكى يسألنى أشخاص مثلك أذا ما كنت كذلك |
- Hep senin gibi insanlara ihtiyaçları olur. | Open Subtitles | إنّهم يبحثون دائماً عن أشخاص مثلك |
Hayatım boyunca senin gibi insanlarla çok karşılaştım. | Open Subtitles | لقد قابلت أشخاص مثلك طوال حياتى |