"أشداء" - Traduction Arabe en Turc

    • sert
        
    • sağlam
        
    • sağlamız
        
    General, Yeşim Taşı Sarayı'nda biz sert savaşçıların bir sözü vardır: Open Subtitles جنــــرال نحنُ في قصر ،،الجيد،، مُقاتلون أشداء وأقوياء يجب علينا ذلِك
    Ben sert, savaşmayı seven, kazanmak için savaşan ve vazgeçmektense ölmeyi tercih eden adamlar isterim. Open Subtitles كل ما أريده هو رجال أشداء يحبون القتال, يحبون الانتصار في القتال و يفضلون الموت على الاستسلام
    sert olduğunuzu biliyorum. Oz'daki hayat berbat. Open Subtitles أعرفُ أنكُم أشداء الحياة سيئَة في سِجنِ أوز
    Herkes, karakterlerinin sağlam olduğunu düşünüyordu bu yüzden de roninler şimdiye dek kapılarına dayanmadı. Open Subtitles ظن الجميع أنهم أشداء حتى الآن كان المحاربون يتجاهلون بواباتهم
    Harfler'in onlarla ilgili dosyaları yarım yamalak ama görünüşe göre onlar sağlam sabotajcılarmış. Open Subtitles ملفات المنظمة عنهم ناقصة وليست بالكثيرة لكن على ما يبدو أنهم كانوا مخربين أشداء
    Zenciler çok sağlam oluyorlar Doktor Schultz, buna emin olabilirsiniz. Open Subtitles هؤلاء الزنوج أشداء يا دكتور (شولتز) لا شكّ في ذلك
    Sen ve ben kaya gibi sağlamız, bundan dolayı büyük olabiliyoruz. Open Subtitles العلاقة بيننا صلبة كالصخر، لذا سنكون أشداء
    Cerrahlar kovboylar gibidir, uç sınırlarda oynayan sert, güçlü insanlar. Open Subtitles الجرّاحونكالمغامرين, يخاطرونبكلشئ , أشداء
    Gördüğüm şey hoşuma gitmedi. Hiç etkilenmedin. Koca sert oğlanlar demek. Open Subtitles لست منبهر رجال كبار أشداء، رجال كبار أشداء
    Ancak bize geldiklerinde biz onlara kişisel bir alan sunduğumuz için mahkûmların artık sert olmalarına gerek kalmaz ve çocuklarıyla iletişim kurarken kırılgan yanlarını, artık güçlü yanları olarak kullanabilirler. TED لكن لأنهم يأتون إلينا، نعرض عليهم مساحة خاصة واحدًا لواحد، لا يحتاج السجناء أن يكونوا أشداء بعد الآن، ولأنهم يستطيعون تحويل نقاط ضعفهم إلى قوة عند التواصل مع أبنائهم.
    "sert kafaları ve güçlü elleri büyük savaşçılar olmalarına yol açmıştır. Open Subtitles "رؤوسهم الصلبة وأيديهم القوية تجعل منهم مقاتلين أشداء.
    Hepsi iyi eğitilmiş, tırnak kadar sert köylüler. Open Subtitles جميعهم مدربين بكفاءة، أقوياء أشداء
    (alkışlar) Tüm dünyada, bir uçtan diğer uca, sert, sıkı, duygularından, hassasiyetlerinden, ağlamaktan, uzaklaşması öğretilerek yetiştirilen erkek çocukları görüyorum. TED ( تصفيق ) أرى كيفية تربية الأولاد حول العالم ليكونوا صارمين , و أشداء و أن ينأوا بأنفسهم عن الحنان, وألا يبكوا
    Pekâlâ. Gelin bakalım, sert çocuklar. Open Subtitles حسناً تعالوا يا أشداء
    Sekiz adam, sağlam olmalılar. İşten çekinmeyen tipler olmalı. Open Subtitles أشداء لا يخشون الصعاب
    sağlam olduğunuzu sanıyorsunuz. Open Subtitles إذا أعتقدتم أنكم أشداء
    sağlam çocuklar işte. Open Subtitles إنهم فتية أشداء
    Ordudakileri sağlam sanırdım. Open Subtitles ظننتكم يا رجال الجيش أشداء
    Elemanlar sağlam silahlanmış, Fi. Open Subtitles هؤلاء الرجال أشداء جداً, (في)
    Bizim için endişelenmeyin, efendim. Biz sağlamız. Open Subtitles ـ معذرة ـ لا تقلق بشأننا ، نحن أشداء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus