Bu beni daha çok yalnız ve aciz hissettirdi. | TED | الشيء الذي أشعرني بمزيد من العزلة وعدم القدرة. |
Bu kendimi şimdiden iyi hissettirdi, sağ ol. | Open Subtitles | لقد أشعرني هذا بتحسن بالفعل شٌكراً لكِ لهذا أنا هنا |
Ve babam... Bana dünyadaki en önemli şey olduğumu hissettirirdi. | Open Subtitles | أبي أشعرني أنّي الشيء الوحيد الذي يهمّه في هذه الدنيا. |
Ve babam... Bana dünyadaki en önemli şey olduğumu hissettirirdi. | Open Subtitles | أبي أشعرني أنّي الشيء الوحيد الذي يهمّه في هذه الدنيا. |
Bu yüzden televizyondan da olsa ona bağırmak iyi geldi. | Open Subtitles | لذا الصراخ عليه حتى لو كان على التلفاز ، أشعرني بالرضى قليلاً |
Ve işlerine beni de dâhil edince kendimi büyük bir şeyin parçasıymış gibi hissettim. | Open Subtitles | والسماح لي بمشاركتك عملك، أشعرني أنّي جزء من غاية سامية. |
Kabul etmeliyim, vurulmak serseri bir garson gibi hissettirdi. | Open Subtitles | الإصابة بطلق ناري أشعرني وكأني نادلة في عصابة |
İlk mesajı senin atman, ilişkimizin bir sonraki seviyeye... - ...geçtiğini hissettirdi bana. | Open Subtitles | وكونك بادرت بالتواصل معي أشعرني أن علاقتنا تتخذ خطوة مهمّة للأمام. |
Oh! Bana kendimi çok güzel hissettirdi. | Open Subtitles | ذلك أشعرني بإحساس رائع أشعر بنشوة تأثير المخدر! |
Bu kendimi iyi hissettirdi... çünkü bulunduğum yerde mutluydum. | Open Subtitles | الذي أشعرني بالارتياح... لأني كنت سعيدة حيث كنت |
Samimiyetle. Aksiyona dahil olmak iyi hissettirdi. | Open Subtitles | حقيقةً، العيش بالحدث أشعرني بالروعة |
Tam bir son gibi hissettirdi. | Open Subtitles | أشعرني أن الامر انتهى |
Kendimi iyi hissettirirdi | Open Subtitles | *أشعرني بسعاده وهو بين يدي * |
Ama iyi geldi. Bir tane daha kıracağım. Çek güzel. | Open Subtitles | لكنه أشعرني بشكل جيد دعني أفعلها ثانيةً |
- Oh, işte bu iyi geldi. - Ben de deneyeyim. Ben de. | Open Subtitles | هذا أشعرني بالروعة - دعيني أجرّب ، دعيني أجرّب - |
Teşekkürler. Banyo iyi geldi. | Open Subtitles | أشكرك، الإستحمام أشعرني بالراحة |
Buradayken uzun zaman sonra ilk defa huzuru hissettim. | Open Subtitles | ووجودي هنا هو أكثر ما أشعرني بالأمان منذ فتره طويله |
Bir şeylerin parçasıydım, iyi hissettim. | Open Subtitles | كنت جزءًا من شيء ما وقد أشعرني ذلك بتحسن |
İyi. Kendimi evimde hissettim. | Open Subtitles | أشعرني بالراحة وكأني في المنزل |