İstediğim sonuçları almaya başladım ve şimdi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أحصل على ما أريد هذا جعلني أشعر أفضل |
İnsanlar beyne karmaşık bir yapı gibi davranıyor... ama şimdiden daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | الناس في محاولة لنتظاهر مثل الدماغ معقد جدا، و لكني أشعر أفضل بالفعل. |
Ama bilirsin, şimdi daha iyi hissediyorum ve Brody geri döndü. | Open Subtitles | ولكن، كما تعلمون، أنا أشعر أفضل الآن والعودة برودي. |
Biraz konuşmak kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. | Open Subtitles | تعرفين، فقط التحدث حول هذا يجعلني أشعر أفضل بكثير |
Ama kendimi daha iyi hissetmemi sağlayacağını pek zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد ان هذا سوف يجعلني أشعر أفضل , على الرغم من ذلك |
Çünkü bunu başka birinden duyunca kendimi çok daha iyi hissettim. | Open Subtitles | . لأنى أشعر أفضل كثيرا بعد أن سمعت هذا من شخص آخر |
Geçen yılki derslerden ve gezimizden bahsederken kendimi daha iyi hissetmeye başladım. | Open Subtitles | التحدث للاصدقاء بالانكليزية عن السنة الماضية و رحلنا بدأت أشعر أفضل |
Ama artık iki yıldır seksten uzak duruyorum ve biliyor musunuz, hiç kendimi bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | و لكنني لم أمارس الجنس لسنتين الآن و كما تعرفون, لم أشعر أفضل من الآن |
Durmadan kodluyor ve kendimi daha iyi hissediyordum. | Open Subtitles | مرة بعد مرة أخرى و بدأت أشعر أفضل |
- Kendimi daha iyi hissediyorum galiba. | Open Subtitles | أشعر أفضل بكثير جيد أنا فخور بك |
Şimdi çok daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | حسنا, يبدو أنني أشعر أفضل كثيرا الآن |
Kendimi çok daha iyi hissediyorum, teşekkürler. - Teklife odaklanalım. | Open Subtitles | أشعر أفضل بكثير , تواصل مع الاقتراح. |
KENDİMİ AZ DAHA İYİ HİSSEDİYORUM. - KOŞMAYA ÇALIŞIYORUM. - YAPMAYACAK. | Open Subtitles | أشعر أفضل قليلا. سوف أقوم بالركض أليها. |
- Çok daha iyi hissediyorum bu arada. | Open Subtitles | ♪ أوه، أنا أشعر أفضل بكثير، بالمناسبة. |
Tamam, şimdi daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً، إنني أشعر أفضل الآن |
Eğer elemanların bana sırt çevirmesinden dolayı kendimi iyi hissetmemi sağlamaya çabalayacaksan, çok tatlısın ama deneme bile. | Open Subtitles | إذا, تحاول أن تجعلني أشعر أفضل حيال الأمر.. عندما إنقلب الجميعُ عليّ, هذا لطفٌ منكَ, ولكن إنسى الأمر. |
Sanırım, ardında bıraktığı dokunulabilir bir şeyi tutarsam iyi hissetmemi sağlayacağını düşündüm. | Open Subtitles | كنت أظن أن هذا سيجعلنى أشعر أفضل... لو أمكننى التمسك بشيء... تركه خلفه |
Daha iyi hissetmemi sağlayacak. | Open Subtitles | انها سوف تجعلني أشعر أفضل بكثير. |
Bu da bir diğer grafik ve iki kavram daha... "fantazi/hayal" ki biz bu kavramları: "Beni hergünkü dünyamdan çıkar" ve "Kendimi daha iyi hissetmemi sağla." diye de tanımlayabiliriz. | TED | هذا هو مخطط سريع. هنا سمة أخرى : الخيال والتخيل، التي تظهر أنها تعرّف ، "البرامج التي تخرجك من حيزك الواقعي " و "تجعلني أشعر أفضل" |
Ve, diğer insanların cinsel tercihlerine gülünebileceğini de, nedense kendimi daha iyi hissettim. | Open Subtitles | والضحك على الهوية الجنسية للآخرين بطريقة ما أشعر أفضل حول خاصتي |
Green Arrow'un ünlü olduğu şeyi görmeye başladım ve kendimi iyi hissetmeye de başladım hani. | Open Subtitles | طيب. أنا الآن بدأنا نرى كله شيء السهم الأخضر، وأنا في الواقع بدأت أشعر أفضل أيضا. |
Herkes gibi ben de biraz korkuyordum, ama içimde hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | ...أعني, كنت خائفاً كالبقية ولكن بدخلي لم أشعر أفضل |
Çok, çok uzun zaman önce daha iyi hissediyordum. | Open Subtitles | أشعر أفضل مما شعرت به منذ وقت طويل. |