Aslında olmadığı hâlde, o ayakkabıların içinde daha güzel olduğunu belirtmeliymişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنّه يجب أن أشير إلى هذا رغم أنّكِ تبدين أجمل في هذه الأحذية أنت في الحقيقة لا تظن ذلك أنا متأكد أني كذلك |
Tamam, şimdi kendimi sorgulanıyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | حسنٌ، الآن أشعر أنّه يمكن استنطاقي |
ama hala kazanmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكن مازلت أشعر أنّه بإستطاعتي الفوز... |
Ancak artık yalandan ibaret gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكنني الآن أشعر أنّه كذبة. |
Ben öyleymiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ... أنا أشعر أنّه سيوصلنا |
Bu kadermiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر أنّه القدر . -حسناً. |