"أشعر بأنه" - Traduction Arabe en Turc

    • gibi hissediyorum
        
    • sanki
        
    • gibi geliyor
        
    • hissettiğim
        
    • olduğunu hissediyorum
        
    • hissettiriyor
        
    Kulağa ne kadar salakça da gelse bölgemi savunmak zorundaymış gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأنه علي أن ادافع عن منطقتي بالرغم من انه يبدو ساذجاً
    Yani bir süredir buradayım ama üstümden bir ton yük kalkmış gibi hissediyorum. Open Subtitles ،أعني، أعرف بأنني عالقة هنا لفترة لكنني أشعر بأنه قد انزاح عنّي 1000 باوند من الهَمّ
    Sadece Piper evlendiğinden sen de Cole'la beraber olduğundan beri sizi daha fazla kollamama gerekmiyor gibi hissediyorum. Open Subtitles الأمر فحسب منذ زواج، بايبر وعودتكِ إلى، كول بدأت أشعر بأنه لم أعد بحاجةٍ لمراقبتكم
    Olduğunda da sanki bulunmak istediğin son yer evmiş gibi davranıyorsun. Open Subtitles وعندما تكونين في المنزل أشعر بأنه آخر مكان تريدين التواجد به
    Ev işlerinde bana daha çok yardımcı olmalısın gibi geliyor. Open Subtitles أشعر بأنه يجب عليك أن تساعد بشكل أكبر بأعمال البيت
    İyi hissettiğim bir şey üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles أنا الآن أعمل على شيء أشعر بأنه جيد
    Ama bu dünya için gerçek ilacın o olduğunu hissediyorum. Open Subtitles لكنى أشعر بأنه العلاج الحقيقى, لهذا العالم
    Her an patlayacakmış gibi hissediyorum. Sensiz yaşayamam. Open Subtitles ورغم ذلك أشعر بأنه يمكنني الإنفجار في بعض الأحيان ,لا يمكنني العيش بدونك
    Dinle, sanki yanımda güvenebileceğim hiç kimse kalmamış gibi hissediyorum. Open Subtitles اسمع الآن يا صاح أشعر بأنه ليس حولي أشخاص كثيرون أستطيع الوثوق بهم
    Bilirsin,Ben - Ben sadece şu anda bu konuda düşünmemeliymişim gibi hissediyorum, bilirsin. Open Subtitles نوعاً ما أشعر بأنه ليس من اللازم أن أفكر في ذلك في الفترة الحالية
    Aradan uzun zamanın geçtiğini biliyorum ama sanki tüm olanlar dünmüş gibi hissediyorum. Open Subtitles يبدو ذلك منذ زمن بعيد لكنني أشعر بأنه حدث البارحة
    O devamlı bana bunun bir rüya olduğunu söylüyor fakat çok gerçek gibi hissediyorum. Open Subtitles ظل يردد بأنه مجرد حلم ولكني أشعر بأنه حقيقة
    Peki neden berbat olacakmışım gibi hissediyorum? Open Subtitles لمَ أشعر بأنه في كلا الحالتين,لا زلت سأفقد شيئاً؟
    Orada bir kapı olduğunu biliyorum, ama kapıyı çiğneyip, buraya gelecek, suratıma zıplayıp, beni ısıracak gibi hissediyorum. Open Subtitles أعلم بأن هناك باب، لكنني أشعر بأنه سيمضغ الباب
    Neden her seyi tek basima yapmam gerek gibi hissediyorum? Open Subtitles لماذا أشعر بأنه يجب أن أقوم بكل شئ بمفردي؟ ولكن, ذلك كان ماعلمه لي أبي
    sanki bir şey söylemeliyiz gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأنه من الواجب أنّ نقول شيئًا، صحيح؟
    - Evet. sanki bir oyunun denemelerine giriyorum. Ya beni istemezse? Open Subtitles أشعر بأنه يجري لي إختبار ماذا لو لم أعجبها
    Ölür de taşı vermez gibi geliyor. Open Subtitles أشعر بأنه يفضل الموت على التخلي عن الحجر
    Hala fırsatın varken atın keyfini sür. Bana geri alınabilirmiş gibi geliyor. Open Subtitles استمتعى بالحصان طالما تستطيعين ذلك أشعر بأنه قد تتم إستعادته
    Carlos, tanıştıklarım arasında bunu yapmayacağını hissettiğim ilk kişi. Open Subtitles و (كارلوس) , هو أوّل شخص قابلته و لم أشعر بأنه سيفعل ذلك
    Ve şahsi görüşüm Yeni bir başlangıç için tam zamanı olduğunu hissediyorum. Open Subtitles و تدوينه شخصية أشعر بأنه الوقت المناسب لبداية جديدة
    Gıcırtı içimi gıdıklasa da yaptığım şey kendimi iyi hissettiriyor. Open Subtitles يبدو الكشط أمراً خاطئاً لكنني أشعر بأنه عين الصواب

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus