Onu korkutan başka birşey olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | والآن أشعر بأن هناك شيئ آخر هو ما يزعجها |
Bu karmaşadan sağ çıkamama ihtimalimiz olduğunu biliyorum ve sanki sana söylemem gereken bazı şeyler olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | , أعرف بأننا قد لا ننجو من هذه الفوضى وأنا أشعر بأن هناك بعض الأمور التي يجب أن أخبرك إياها |
Dr. Marvin,... bana yardım edebilirsiniz, hayatımda ilk defa, bir umut olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | دكتور (مارفين)، أنت تستطيع مساعدتي. للمرة الأولى في حياتي، أشعر بأن هناك أمل. |
Hatırlıyor musun, içimde nasıl bir sorun varmış gibi hissettiğimi? | Open Subtitles | أتتذكرين كيف كنت أشعر بأن هناك شيء ما خاطئ فيّ؟ |
Öyle de olabilir ama sanki bu dünyada bana söylemediği ve yarım kalan bir işi varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | قد يكون هذا جزئا ً من السبب لكن أشعر بأن هناك بعض الأعمال الغير منتهية والتي لا تخبرني بها |
Haley'in daha az güvendiği birisi olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بأن هناك شخصاً "هيلي" يثق به أقل. |
Haley'in daha az güvendiği birisi olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بأن هناك شخصاً يثق به "هيلي" أقل. |
Bazen ses dağılımında bir şeyler olduğunu hissediyorum. | Open Subtitles | أحياناً أشعر بأن هناك أمر ما بالصوت |
Ama yine de sanki çok yakında, beni bekleyen bir macera varmış gibi geliyor. | Open Subtitles | مع ذلك، أشعر بأن هناك تجارب جديدة من أجلي تنتظر في الركن |
Şimdi, neden daha fazlası varmış gibi hissediyorum? | Open Subtitles | الآن، لماذا أشعر بأن هناك أمرًا أكثر من هذا سيحدث معي ؟ |
Sanki hikayenin devamı varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأن هناك أكثر من هذه القصه |