Bilirsin,... Çok kötü hissediyorum, çünkü... Bu kadar çok incindiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أشعر بالضيق لأني لم أكن أعلم بأنها كانت تمر بمرحلة صعبة |
Bilirsin,... Çok kötü hissediyorum, çünkü... Bu kadar çok incindiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أشعر بالضيق لأني لم أكن أعلم بأنها كانت تمر بمرحلة صعبة |
Lütfen, zaten kendimi yeterince kötü hissediyorum. -İyi. | Open Subtitles | الرجاء، وأنا أشعر بالضيق بما فيه الكفاية بالفعل. |
Ama yine de onun ilk doğum gününü kaçıracağım için çok üzülüyorum. | Open Subtitles | مازلت, أشعر بالضيق جداً لتفويت عيد ميلادها الأول |
Silah anlaşmamı yok ettiğiniz için daha çok üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالضيق إزاء تدمير صفقة الأسلحة. |
kötü hissettim şimdi, ben sana bir şey almadım. | Open Subtitles | حسنا، أنا أشعر بالضيق. أنا لم تحصل على أي شيء. |
Gariptir ki rahat olmak beni daha da fazla rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أنا -وهذا يُدهشني - لا أشعر بالضيق إلّا عندما أكون مرتاحة |
Farz edelim ki kendimi kötü hissediyorum ve yaptıklarımı telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | و دعني فقط أقول , من الناحية الافتراضية أنا أشعر بالضيق أنا أشعر بالضيق و أريد أن أصحح الأمر بالنسبة لك |
Seni yüzüstü bıraktığım için çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالضيق حول يترك لك مرتفعة وجافة. |
Bak, dün gece olayların gidişatından kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | نظرة، وأنا أشعر بالضيق حول كيفية انتهت الأمور الليلة الماضية. |
- Lütfen, çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | الرجاء، وأنا أشعر بالضيق لذلك. |
Kız yasasını çignediğim için çok kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بالضيق حقا عن كسر رمز الفتاة. |
Ve bu sebepten kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | و أشعر بالضيق تجاهه |
Kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالضيق منه |
Ya bazen çok üzülüyorum işte. | Open Subtitles | بعض الأحيان هذا يجعلني أشعر بالضيق |
Flip ve Nancy için gerçekten çok üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أشعر بالضيق حقا على فليب ونانسي - |
kötü hissettim, çünkü çok, çok, ama çok iyi geldi. | Open Subtitles | أنا أشعر بالضيق بسبب أنا حقا، حقا يرضوا. |
Şimdi, Ally için kötü hissettim. | Open Subtitles | انظر، أنا الآن أشعر بالضيق لحليف. |
Aşırı samimi olman beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | أشعر بالضيق عندما تصبحين ودودة للغاية. |
- Beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | -و أشعر بالضيق |